Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbul Kitaplığı - 3

İstanbul'un Sandık Odası

Selim İleri

İstanbul'un Sandık Odası Gönderileri

İstanbul'un Sandık Odası kitaplarını, İstanbul'un Sandık Odası sözleri ve alıntılarını, İstanbul'un Sandık Odası yazarlarını, İstanbul'un Sandık Odası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
225 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
Selim İleri'nin "İstanbul'un Sandık Odası" kitabı, şehrin geçmişine ve anılarına dair bir hazine avı gibi. Romanlarda, şarkılarda ve filmlerde kalmış İstanbul'a, o hayal İstanbul'a bir yolculuk sunuyor. Kitapta İleri, İstanbul'u farklı sanat dallarının penceresinden inceliyor. Tevfik Fikret'in şiirlerindeki Boğaz manzaralarından, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın romanlarında yaşayan esnafın renkli dünyasına kadar şehrin her köşesi canlanıyor. Yazarın akıcı ve sürükleyici üslubu, okuru adeta şehrin sokaklarında dolaştırıyor. Tarihi mekanlar, unutulmuş semtler ve kaybolmuş meslekler canlanırken, İstanbul'un ruhuna da dokunuyoruz. "İstanbul'un Sandık Odası", şehri sevenler ve geçmişe özlem duyanlar için bir başucu kitabı. Bu kitapla İstanbul'u yeniden keşfedecek ve şehrin ruhuna daha da yakınlaşacaksınız.
İstanbul'un Sandık Odası
İstanbul'un Sandık OdasıSelim İleri · Everest Yayınları · 201318 okunma
“Şairleri tasa çekmeye alıp götüren sonbahar, bende bir yandan çalışma istekleri uyandırır. Yazların avareliğine son.”
Reklam
“Tanpınar için İstanbul, somut gerçeklikle fizikötesi arasında sonsuz bir gelgittir.”
“İstanbul ‘sükun ve şifa’ sağlamakla kalmaz, bir yandan da büyüler, bazı acıları dindirir, dahası siler.”
Geçmişe bakarken, her şeye rağmen, içimde derin bir hüzün duymaktayım. Değişen dünya ile beraber kaybolan yıllarda yalnız gençliğimiz değil, sevdiğimiz hemen her şey yok olup gitti. Bu dünya bizim dünyamız bile değil artık!
Reklam
Evliya Çelebi, Nedim, Recaizade, Tevfik Fikret... Elbette Yahya Kemal... Yahya Kemal'in Göksu, Boğaziçi şiirleri unutulabilir mi?
gerçekten öyle mi?
İstanbul, "sükun ve şifa " sağlamakla kalmaz, bir yandan büyüler, bazı acıları dindirir, dahası siler.
Çalkantılı hayatının ortasında, Halide Edip çocukluğuna geri dönmek ister. O uzak, masalsı yurdu, hiç olmazsa kağıt üstünde yaşatmak...
Reklam
Bizi doyuran toprak nihayet bizimle doyuyor, çok hasis alacaklı.
Ne özgür düşünce, ne uygarlık, ne uygarca yaşama...