Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

41 Dize 41 Yorum

İstiklal Marşı İstikbal Marşı

Kolektif

Sayfa Sayısına Göre İstiklal Marşı İstikbal Marşı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre İstiklal Marşı İstikbal Marşı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İstiklal Marşı İstikbal Marşı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Safahat emin bir başarı silsilesidir. O silsilenin altıncısı olan “Asım", edebiyatımızda dengi olmayan bir abidedir.
Reklam
Şiirler iki türlüdür. Ya hislerin makesidir, yahut derin veyahut ağlatıcı bir ruhun, ağlatıcı bir galeyanın aksidir.
Çağdaşlarından Akif'in en büyük farkı şudur: O, şiiri, çağdaşları gibi, sözcüklerle veya günübirlik bağlam veya kuramlarla değil enerji ile yazan bir şairdir; "gür imanlı beyin" ve 'ruh enerjisi' ile. Onda kelimeler ve artistik deyişler değil enerjik anlam dikkati çeker.
Biz Türkler o derece soğuk steplerden kopup gelmişiz ki, bizi birazcık ısıtan her şeye "ocak" demişiz hemen. Ateşten gelir aslında ocak dediğimiz şey; "odcak" tır aslı esası, yani, ateş yakılan yer. Hatta ateş yakılan zaman:Uzak atalarımız, steplerde çok soğuk geçen zamanlarda evde, çadırda ateş yakarak ocak çevresinde vakit geçirirdi. Zamanla bu ayın adı "odcak" oldu, "ocak" oldu. Evde olmayı, ısınmayı, doğanın ve vahşi hayatın tehlikelerinden uzak kalabilmeyi, korunmayı da çağrıştırır bu isim. Beraberliktir, aile üyelerinin bir arada olmasıdır, dayanışmadır. Buradan yola çıkarak aile ocağı, asker ocağı, yeniçeri ocağı, demirci ocağı, ilim ocağı, fikir ocağı gibi onlarca ocak inşa edilmiş, ocağın sıcaklığı böylelikle hemen her tarafa yayılmıştır. Sadece ateş başında değil fikirler, görevler, işler ve güçler çevresinde de toplamıştır insanları ocak.
Yurdun üstünde tüten en son ocak; bağımsızlık ateşiyle hayat bulmakta, kalplerdeki istiklal ümidinin soğumasını engellemekte ve yurdun uzak-yakın bütün köşelerini her daim sıcak tutmaktadır.
Reklam
Dikkate alınması gereken ikinci husus şairin aktif olarak katılıp bütün gücüyle desteklediği Milli Mücadele'nin hilafetçi ve İttihad-ı İslamcı(panislamist) bir politika ve dille yürütülüyor olmasıdır. Tarihin ve kaderin sevkiyle gittikçe kuvvetlenen "milli" damar bu üst çerçevenin içindedir ve onunla uyumludur. Birinci Meclis, ister insan unsuru ve sembolleri isterse icraatı ve dili merkeze alınsın, bu politikanın açıkça tezahür ettiği bir alan olarak görülebilir.
Niğbolu'da Yıldırım oldu adın ve İstanbul surlarında Ulubatlı. Çaldıran'da Hasan Can'ın yiğitleri, Mohaç'ta Hüsnü Bey' in süvarileri er meydanlarında seni taşıdılar hançer hançer... Haçova'dan çıkıp Malkoçoğlu'nun akıncıları koynunda kiliseler dolaştın; Preveze'de Barbaros'a alem; Bağdat önlerinde Genç Osman'a hem şöhret, hem şan oldun!.. Al bayrağım, beyaz hilalim, ay yıldızım!..