Iza'nın Şarkısı sözleri ve alıntılarını, Iza'nın Şarkısı kitap alıntılarını, Iza'nın Şarkısı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir gün hayat da aynı şekilde bırakıp gidecek bizi, diye düşündü Vince. Tıpkı böyle, arkasına bile bakmadan. Onun da böyle sessizce, zamanını önceden söylemeden çekip gitmesini isterdim.
Vince'nin zayıf bedeni , hep daha zayıf olan yüzü nasıl öyle bir güvenlik duygusu verebilmişti ona?
Sanki Vince taşın ve ahşabın gerçekliğini de alıp götürmüş, geride gürültüyle burgaçlanan bir sisten başka bir şey bırakmamış gibi, birkaç gündür gözüne pek de gerçek görunmeyen kapıya yaslanıp öylece kalakaldı.
Yağmurun bardaktan boşanırcasına yağdığı mart gecesinde Vince'nin fiziki varlığını son bir kez algıladı
Vince Iza'ya tapardı, birbirlerine her zaman takılırlardı ve aralarındaki diyaloğun sıradan baba-kız konuşmalarıyla hiçbir ortak
noktası yoktu. Arkadaşça, kardeşçe; suç ortaklığı ve Tanrı bilir
daha neler neler barındıran bir diyalogdu bu!
Şefkat göstermemek elinde değil, diye düşündü Iza ürpererek. Ne acımasız bir şefkat! Sevgi her zaman bu kadar
sahiplenicidir belki de!
Gözünün önüne Antal'in geçip giden zamanın sonunda silikleşen silueti geldi yeniden. Onu kayıtsızlıkla düşünmeyi, omuz
silkip o bir deneyimdi ve bitti demeyi asla becerememişti. Huzursuzluk her daim kapıda bekliyordu.
Seni seviyordum, diye düşünüyordu Antal, seni hiç eleştirmeden, bir daha asla sevemeyecek, sevmek istemeyecek kadar sevdim. Ben sana aittim, ama sen benim değildin; kollarımın arasındayken bile benden uzaktın.
Senin bir bencilden başka bir şey olmadığını, kendini ancak işini aksatmayacak ölçüde verdiğini anladığımda umutsuzluğumun olanca gücüyle hıçkıra hıçkıra ağladım. Ama sen hıçkırıklarımı duymadın; duymuş olsaydın bile bunun bir düş olduğunu sanırdın, zira beni sayar ve severdin