Etrafta bekleyen gazetecileri de otobüse bindirdiler.
Ardından ellerindeki kalın sopalarla parti yöneticilerini, milletvekillerini ve gazetecileri acımasızca dövmeye başladılar. Bu da yetmedi, otobüsün kapılarını kapatıp camdan içeri göz yaşartıcı bomba attılar. Tam anlamıyla devlet eliyle yaratılan bir terör yaşanıyordu. Kent bir savaş alanına dönmüştü.
Ersever'in talimatıyla gözaltına alınan hiç kimse geri dönmüyordu. Şanslı olanların birkaç gün sonra cesetleri bulunuyordu. Ya da bir daha haber alınamıyordu.
Ersever'in kod adı "testereydi. Bunun nedeni ise işkencelerde testere kullanmasıydı.
Ersever, dönemin birçok katliamının ve siyasi cinayetinin planlayıcısı, ülkücü lideri Abdullah Çatlı'yla da tanışıyordu. Çatlı'yla onu tanıştıran da Muhsin Yazıcıoğlu’ydu. Ondan sonra da ülkücü hareketle ilişkisini hiç kesmedi.