Kabenin Oğlu Ali Sözleri ve Alıntıları
Kabenin Oğlu Ali sözleri ve alıntılarını, Kabenin Oğlu Ali kitap alıntılarını, Kabenin Oğlu Ali en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sahtelik ve ikiyüzlülük insanın hamurunda hep mi vardı? Gözler hep kaçamak, sözler hep mi yalandı amca?"
Sayfa 83 - La Kitap
Tek sığındığımsın, ben yine sana geldim. Gidecek kapım yok ki...
“Ey gözümün nuru, sen benim bedenimde baş gibisin Ali! Benim yüreği tertemiz oğlum, benim vefalı kardeşim, hüznü gözlerinden taşan yiğidim! Hüzün bize yakışandır, Allah hüzünlü kalpleri sever, O’nun adını çokça zikret, zikir kalbin şifasıdır Ali...”
Sayfa 17 - La Kitap
*
''... O çıngıraklı diliniz zehrini akıtsın dilerim üzerinize, birbirinizi yiyesiniz! Ali, döktüğü tüm kanları İslam uğruna dökmüştür. Sen ise zavallı bir aciz gibi utanmadan onun arkasından dedikodu yapıyorsun! İnsanların Ali'ye sevgisini, ona hayranlığını bu ucuz iftiralarınızla gerçekten de yok edebileceğinizi mi sanıyorsunuz? O yüreklere girmiştir çoktan Osman! Gönüllerin efendisidir Ali, Allah'ın Aslanı, ilmin kapısıdır. Şu halinize bir bak! Hepiniz hâlâ onun karşısında korkudan tir tir titriyorsunuz. Sizi engerek soyu, işiniz gücünüz bitmeyen kininiz! Umarım içinde boğulursunuz lanet olası Emeviler!''
*
Sayfa 67 - La Kitap
*
''Yakında, çok yakında Abdullah kara bulutlar çökecek üstümüze. Karanlık bir dönem başlıyor, çok karanlık. Öyle bir fitne tohumu ki toprağa düşen, o ağaç büyüyecek, öyle zehirli dalları uzayacak ki hepimizin felaketi olacak. İblislerin kahkahalarını duyuyorum, ellerini ovuşturuyor, öylece bekliyorlar. Üstelik en acı olan ne biliyor musun? Onlara ihtiyaç kalmayacak, insan şeytanın emrine girdi mi bir kere bir daha ona asla ihtiyaç kalmaz; nefret bir kez düştü mü yüreğe canını almadan bırakmaz ve yer sarsıldı mı bir kere her şeyi yıkmadan asla durmaz.''
''Baba,'' dedi titreyen sesiyle.
''Bugün yas günüdür oğlum ama bu matem, bu karanlık hiç bitmeyecek olandır. Güneşimiz öldü Abdullah ve artık karanlık bir çağ başladı.''
*
Sayfa 75 - La Kitap
Laplace’e göre, geleceğin akıbeti geçmişte saptanmıştır.
*
''Her yeni asır bir öncekinden beter olacak Ali! Altının sarısı gözleri boyayacak daha da. Güç için kan akacak, her sözün anlamı değişecek, rüşvete hediye diyecekler, korkutmak için masumların kanına girecekler, onları katledecekler. Gün gelecek ibadeti öldürecekler, duayı. Yalancı peygamberler çıkacak. Yaptıklarımı yok edip dinimizi bozacaklar. Öyle zamanlar gelecek ki hadislerimi hatta beni yalanlayacaklar, anlamayacaklar, anlamadıklarını da bilmeyecekler. Küfür din, din küfür olacak Ali! Öyle zamanlar gelecek ki Kur'an ahret için değil dünyalık için okunacak, mescitlerde binlerce kişi olacak da aralarında bir tek inançlı bile bulunmayacak. Öyle zamanlar gelecek ki âlimler fitne yayacaklar, hafızlar artacak ama âlimler hiç bulunmayacak. Ve her gelen bir öncekini cehaletle suçlayacak, kibir insanı saracak bir ahtapot gibi. Geziler düzenleyecekler Kâbe'ye, ibadetleri bahane, zenginler ticaret, fakirler dilenmek, din görevlileri de gösteriş için salınacaklar. Gün gelecek Ali, insanın tek kaygısı midesi, şerefi malı, kıblesi kadın, dini de sadece para olacak, inananlar yetmiş üç kola ayrılacak da bir kolu cennet ehli olacak. Daha anlatmamı ister misin ha ?''
*
Sayfa 52 - La Kitap
*
“Zaman sonsuzdur, zaman umudu büyütendir. Asla hakikat yolundan ayrılma, asla inancını kaybetme. Sen ışık olacaksın Ali, sen hep öyleydin, ışıktın, aydınlıktın. Belki şimdi değil ama öyle günler gelecek ki bedenler toprağa, ruhlar Firdevs bahçelerine konduğunda sözlerimiz sonsuzlukta yankılanacak. Sen ilmin kapısısın Ali; tüm zorluklara, tüm haksızlıklara rağmen ışık olmaya devam et, unutma ki âlimler gökteki yıldızlar gibi sonsuz ve zamansızdır, onlar asla eskimez, onlar asla ölmez.”
*
Sayfa 51 - La Kitap
"Sen beni ne sanıyorsun ha? Satın alabileceğin bu aşağılık insanlardan biri miyim ben?"
Sayfa 88 - La Kitap
... coşkuyla akan bir nehre set çekilebilir miydi? Yaprakları savuran rüzgara dur denilebilir miydi? Yağma, denir miydi hiç dolu bulutlara? Ve söz dudaklarda ne kadar tutuklu kalırdı? Yürek ne kadar gizlerdi acı gerçeği? Beden zindanında tutsak hakikat ne kadar gizlenirdi?
Sayfa 95 - La Kitap
Bir an bile kaçırmadı gözlerini, gözlerinde eridi, gözlerinde yandı, gözlerinde üşüdü...
Sayfa 88 - La Kitap
Sanki peygamberi daha yeni ölmemişti, matem ne de kısaydı. Ömür gibi! İnsan en çok da kendi değerini düşürürdü hiç fark etmeden ve şimdi tüm değerler ayaklar altındaydı.
Sayfa 86 - La Kitap