Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evlilik Çağı

Kadın - İkinci Cins 2

Simone de Beauvoir

En Beğenilen Kadın - İkinci Cins 2 Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Kadın - İkinci Cins 2 sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Kadın - İkinci Cins 2 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Evlilik, erkeğin keyfi sömürgenliğini körükler. Boyunduruk altına alma eğilimi en yaygın, en karşı konmaz eğilimdir. Çocuğu kadına, kadını kocaya teslim etmek; yeryüzüne zorbalık tohumu ekmektir.”
Payel Yayınevi
Erkek evrene bütünüyle girdiği ve kendini tasarılarıyla olumlayabileceği için şöyle üstünkörü ilgilenir evinin iç düzeniyle. Kadınsa aile topluluğuna hapsedilmiştir: bu mapusaneyi kral sarayı haline getirmesi gerekmektedir. Kadın bu sınırlanışı yadsımaya koyulur. Az ya da çok para harcayarak dünyadaki bitki ve hayvanları, uzak ve garip ülkeleri, geçmiş çağları evinin dört duvarı arasına getirir, karşı evrenidir bu. Doğa bir karanfil saksısının içine toplanmıştır.
Reklam
Gerdeğin ahlaksizligi
Aklı başında yaşlı hanımların bedensel serüvenlerinden tiksintiyle söz edişlerini anlamak kolaydır: onlar cinsel ilişkilerini en pis şeyler derecesine düşürmüşlerdir. Düğün gecesi işitilen tiz kahkahaların nedeni de budur. Böyle görkemli bir törenle son derece katı, hayvanca bir görevin biraraya getirilmesinde edepsiz bir çelişki vardır. Evliliğin evrensel ve soyut imlemi gözler önündedir: bir kadınla bir erkek, herkesin gözü önünde, simgesel bir törenle birleşmişlerdir.
Sayfa 34 - Payel YayıneviKitabı okudu
Eski çağlardaki gibi, bugün de, sevişmek kadının kocasına karşı yükümlü olduğu bir hizmet sayılmaktadır; erkek bundan zevk almakta, karşılığında da birtakım armağanlar vermesi gerekmektedir. Kadının vücudu satın alınan bir nesnedir; kadın içinse, erkek, dilediği gibi işletebileceği bir sermayedir. Kimi zaman, kendisi de bir drahoma getirir erkeğe; çoğunlukla da ev işlerini yüklenir: eve bakacak, çocuk yetiştirecektir.
Sayfa 5 - Payel YayıneviKitabı okudu
Ev işlerinin şiirselliği övüle övüle göklere çıkarılmıştır.
Cinsel yaşam birey tarafından kurtarılmayıp da, Tanrı ya da toplum onu doğrulamaya kalktı mı, kadınla erkeğin ilişkisi hayvanca bir ilişki olup çıkar.
Reklam
Ananın çocuklarıyla ilintisi, yaşam dediğimiz şeyin bütünü içinde belirlenir; kocasıyla ilişkisine, geçmişine, uğraştığı işlere, kendisine , bağlıdır; çocuğu her derde deva bir ilâç saymak hem saçma, hem zararlıdır.
Sayfa 160 - Payel YayıneviKitabı okudu
Bugünkü evlilik, genellikle, ölmüş törelerin kalıntısıdır ve kadının durumu eskiye oranla çok kötüdür, çünkü aynı haklara sahip olmadığı halde, görevleri aynıdır.
Gebelik sancıları -kısa ve belirsiz bir zevk karşılığı yüklenilen bu fidye borcu- birçok şakaya konu olmuştur. "Beş dakkalık zevk: dokuz ay ağrı sızı... Mübareğin girişi kolay da, çıkışı zor." Bu çelişki erkekleri çoğunlukla epey eğlendirmiştir. Bu felsefede eziyetçi bir yan vardır: erkeklerin çoğu kadının zayıflığı karşısında zevklenmekte ve bunun giderilmesi fikrine şiddetle karşı çıkmaktadır.
Çocuk doğurmak ve doğurmamak büyük bir marifet değildir.
Çocuk demek, mutlu varlıklar yaratma zorunluluğu demektir. Böyle bir zorunluluğunsa doğal hiçbir yanı yoktur: doğa insana ahlaksal bir seçim yaptırmaz; böyle bir secimse insanı bağlar. Çocuk doğurmak, bağlanmaktır; ana sonradan buna yan çizdi mi, bir insanî varlığa, bir özgürlüğe karşı suç işlemiş olur; ancak, hiç kimse onu böyle bir bağlanmaya zorlayamaz. Ana-babayla çocuklar arasındaki ilinti, tıpkı kan koca arasındaki gibi, özgürlük içinde seçilmiş olmalıdır. Çocuğun kadın için ayrıcalıklı bir bütünlenme olduğu da epey su götürür; bir kadına, "çocuksuz" diye hoppa, züppe, sevdalı, sevici ya da ihtiraslı demekten çekinmiyoruz; buna göre, cinsel yaşamı, kişisel erekleri, değerleri çocuğun yerini tutan şeylerdir. Oysa, burda, işin başında bir belirsizlik vardır: bu lâfa karşılık, kadının, sevgisiz, işsiz güçsüz kaldığı, kendi cinsine duyduğu eğilimleri duyuramadığı için çocuk istediği de söylenebilir. Bu uyduruk-doğalcılığın altında toplumsal, yapay bir ahlâk yatmaktadır. Çocuğun kadın için en son erek olduğunu söylemek, reklâmcılara özgü, allı pullu, beylik bir lâftır.
Sayfa 162 - Payel YayıneviKitabı okudu
994 öğeden 661 ile 670 arasındakiler gösteriliyor.