Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kadın Psikolojisi

Karen Horney

Kadın Psikolojisi Gönderileri

Kadın Psikolojisi kitaplarını, Kadın Psikolojisi sözleri ve alıntılarını, Kadın Psikolojisi yazarlarını, Kadın Psikolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öz saygısının yıkılmasına neden olan şeyin köklerinin, “koşullara uygun saldırganlık” olarak adlandırılabilecek şeyin felce uğramasında yattığı görülür.
Diğer her şey kadına yönelik bir korkunun arta kalmış tortusundan başka bir şey değildir.
Reklam
Her erkek tanrısına içinden kendisini kadın olarak yaratmadığı için şükreder.
... bağımlılık korkusu, bu kadınların aşık olmanın neden olabileceği düş kırıklıklarına ve aşağılanmalara karşı duydukları derin bir korkudur; bu küçümsemeler, çocukluklarında yaşadıkları ve sonradan başkalarına yaşatmak istedikleri küçümsemelerdir. Böylece arkasında güçlü bir kolayca incinebilir, yaralanabilir olma duygusu bırakan ilk deneyime büyük olasılıkla bir erkek neden olmuşken, bunun sonucu olan davranış, aşağı yukarı eşit olarak, hem erkeklere hem de kadınlara yöneltilir.
Sayfa 235Kitabı okudu
En yumuşak ve hoşgörülü bir eleştiri bile onların cesaretini kırar; aynı şey övgü için de geçerlidir. Eleştiri, bu kadınların başarıyla yarışma yetisinden yoksun olma konusunda duydukları gizli korkuları, övgü de, her türden, özellikle de başarılı rekabete yönelik korkularını alevlendirir.
Sayfa 237Kitabı okudu
Erkek arayışının nedeni
... savunma aracı, hastanın her şeye karşın bir erkeği kendisine çekebileceğini kanıtlama girişiminde yatar. Yine burada da aynı coşkular dizisiyle karşı karşıyayız. Erkeksiz olmak, bir erkekle hiçbir zaman herhangi bir ilişkiye girmemiş olmak, bakire kalmak, bekar olmak: Bütün bunlar rezalet demektir ve başkalarının o insana tepeden bakmasına neden olur. Bir erkeğe sahip olmak -ister bir hayvan, arkadaş, sevgili, ister koca olsun- o insanın ''normal'' olduğunun bir kanıtıdır. Çılgınca bir erkek arayışının nedeni budur.
Sayfa 225Kitabı okudu
Reklam
... son günlerde kendi yeteneklerini özgürce geliştirme dürtüsüne boyun eğen kadınların bunu ancak, hem dışarıdan gelen karşı çıkışlara hem de kadının yalnızca cinsel işlevine önem veren geleneksel idealin yoğunlaştırılmasının yarattığı kendi içlerindeki direnmelere karşı savaş açmak pahasına gerçekleştirebilmeleri anlaşılır bir şeydir. Bugün kendi saygınlığını kazanma yürekliliği gösteren ve aynı zamanda bunun bedeli olarak kendi kadınlıklarından vazgeçmek istemeyen her kadının sözü edilen bu çatışmayla yüz yüze geleceğini öne sürmekle pek ileri gitmiş sayılmayız.
Sayfa 209Kitabı okudu
Sanki bu kadınların kafasına tek bir düşünce egemen olmuştu: ''Bir erkeğim olmalı.'' Bu düşünce, kadınların öteki düşüncelerinin tamamını sömürüp tüketecek kadar gözlerinde büyümüş, bir saplantıya dönüşmüştü; öyle ki, yaşamın kalan bölümünün tamamı, bu kadınlarda bu düşünceyle karşılaştırılınca boş, yararsız, bayağı ve ölü bir görünüm alıyordu. Sahip oldukları uğraş ve yeteneklerin onlar için hiçbir anlamı yoktu ya da daha önceki anlamını yitirmişti. Başka bir deyişle erkeklerle olan ilişkilerini etkileyen çatışmalar söz konusuydu ve bu çatışmalar büyük ölçüde hafifletilebilirdi ama gerçek sorun sevgi yaşamına gereğinden az değil, çok aşırı bir önem verilmesinde yatıyordu.
Sayfa 211Kitabı okudu
KADININ, bağımsızlığa ulaşmak ve kendi ilgi alanlarını, etkinliklerini genişletmek uğruna harcadığı çabalar, düzenli olarak, bu tür çabaların yalnızca ekonomik zorunluluklar yüzünden harcanıyor olması gerektiğini ve bunların, kadının kalıtsal özelliklerinin ve doğal eğilimlerinin tersine işlediğini öne süren bir kuşkuculuğa toslamaktadır. .......... Temeli ne olursa olsun ve nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin, kadına yönelik bu tutum, yalnızca bir erkeği sevmeyi ve onun tarafından sevilmeyi özleyecek, ona hayranlık duyup hizmet edecek ve hatta onu kendine örnek alacak bir kadını, yani ataerkil kadın idealini dile getirmektedir. Bu görüş açısını savunanlar, hatalı olarak dışsal davranıştan burada doğal, içgüdüsel bir yatkınlığın var olduğu sonucunu çıkarmaktadır; oysa biyolojik etkenler basit ve kılık değiştirmeksizin kendilerini asla belli etmedikleri, buna karşın her zaman gelenek ve çevre tarafından şekillendirildikleri için, doğal yatkınlık olgusu bu şekilde açıklanamaz.
Sayfa 208Kitabı okudu
... çocukların, ana-babalarının imaj ve işlevlerini dolaysız olarak yeniden canlandırabileceklerdir. Anne-baba, çocukluk ve ergenlik yılları boyunca yalnızca sevgi ve nefretin değil çocuksu korkuların da kaynağıdır. Bilincin, özellikle bunun süperego diye adlandırılan bilinçaltı bölümünün oluşumu, anne-babalarının korkutucu imajlarının kişiliğimizdeki birleşimi sonucu gerçekleşmektedir.
Sayfa 206Kitabı okudu
447 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.