Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kadın Psikolojisi

Karen Horney

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Şunu bir erkek yaşasa 1 ay yataktan kalkmaz...
Aybaşı öncesi ve sonrasında baş gösteren fizyolojik olaylara kısaca bir göz atmak yararlı olabilir: Aşağı-yukarı iki periyodun ortasında yumurtalıkların birisinde bir yumurta olgunlaşır, çevresindeki bezler bulundukları yerden kopar ve olgunlaşan yumurta döllenmenin gerçekleşmesi için yastıklanmak üzere dölyatağı kanalını aşarak dölyatağına geçer. Bu yumurta, yaklaşık iki gün süreyle canlı ve döllenmeye hazır kalır. Bu arada yumurtadan kopan bezler, corpus luteuma (san kütleye) dönüşmüştür. Bu san kütle, son günlerde saf olarak elde edilen bir endrokrin salgı bezi işlevi görmektedir. Bu salgıya, yumurtalıkları alınmış farelerde bile bir estrum* yaratabilme yetisinden dolayı "estrojenik hormon" adı veril­miştir. Bu hormon dölyatağını öyle bir yolla etkiler ki, dölyatağının içini kaplayan bezler, gebelik gerçekleşecekmiş gibi değişir yani, bezlerin tamamı süngerleşir, içi kanla dolar ve bunun içinde yer alan salgı bezleri salgıyla dolar. Eğer döllenme gerçekleşmezse, mukozanın yüzey tabakaları bulundukları yerden kopar, embriyonun gelişimi için depolanan maddeler sonuçtaki kanamayla birlikte dışarı atılır. Aynı zamanda, salgı bezlerinin yeniden üremesi gündeme gelir. Estrojenik hormonun işlevi bununla bitmez; cinsel örgenlerin kalanı da yüklenir, örneğin periyodun başlangıcından önce göğüslerdeki salgı bezleri fark edilir ölçüde irileşir. Ayrıca hormon, kanda, kan basıncında, metabolizmada ve beden ısısında ölçülebilir değişmelere yol açar. Bu etkenlerin boyutları açısından, kadınların yaşamındaki büyük bir ritmik dönüşümden, dirimsel açıdan aylık bir üreme süreci hazırlığından söz ederiz.
Kızlar mastürbasyon etkinliğinin üstesinden gelmekte çok özel birtakım güçlükler çekmektedirler çünkü, farklı bedensel yapılanma yüzünden erkek çocuklara izin verilirken, kendilerine bunun yapılmasının (örgenlerine dokunmanın ) haksızca yasaklandığını duyumsarlar. Ya da önümüzdeki sorunun terimleriyle konuyu başka bir yöne çekip, bedensel yapılanmadaki bu farklılığın, kolayca acı bir yaralanmış, hasar görmüş olma duygusuna yol açabileceğini, bundan dolayı, kadınlıktan vazgeçmenin yani, cinsel yaşamda erkeklerin kadınlardan daha özgür olmalarının nedenleri üzerindeki son günlerde yapılan tartışmaların, aslında, çocukluğun ilk yıllardaki bu tür etkiye sahip belli deneyimler üzerinde yükseldiğini söyleyebilirim.
Reklam
Ara sıra, kocalarını taparcasına sevdiklerini duyumsadıklarını söyleyen kadınlarla karşılaşabilirsiniz, ancak daha derinlemesine bir araştırma, kocaya yönelik temel bir küçük düşürücü tavrı, kocanın yeteneklerini küçümseme, onun ilgi alanlarından ya da arkadaşlarından uzaklaşma, çok büyük parasal isteklerde bulunma ya da sessiz ama inatçı bir güç kavgası yürütme gibi gündelik yaşamda ortaya çıkan küçük ama düşmanlığın oldukça rahatsız edici belirtilerinin varlığını ortaya çıkaracaktır.
Son günlerde Kayserling, Ehebuch adlı yapıtında açık ve önemli bir sorunun varlığını ortaya koymuştur. Kayserling, çağlar boyunca evliliklerde yaşanan değişmez mutsuzluğa karşın insanları evliliğe itmeyi sürdüren şeyin ne olduğunu sorar. Bu soruya yanıt vermek için, ne bir çocuğa ya da kocaya duyulan "doğal" arzuya dönmeye, ne de, Kayserling gibi bunu metafizik şeylerle açıklamaya çalışacağız; büyük bir gönül rahatlığı ve kesinlikle, bizi evliliğe iten şeyin, çocukluktaki Oedipus durumundan kaynaklanan eski arzuların —babanın karısı olma, ona tamamen sahip olma ve ona çocuk verme arzusu— tümünün yerine getirilmesinde bulacağımız beklentiye eşdeğerde bir şey olduğunu söyleyebiliriz.
Hocam sürgüne gönderebiliyor muyuz işten çıkarılması olanaksız memuru?
Psikolojik bakış açısından, yaşam boyu birlikteliği, bağlılığı, hatta cinsel işbirliğini destekleme yetkisinin, evlilik üzerine dayanılmaz bir yük yıktığını, evliliği işten çıkarılması olanaksız memur olayıyla öldürücü bir benzeşmeye iten büyük bir tehlikeden başka bir şey olmadığını kolayca görebiliriz.
Babası tarafından büyük bir düş kırıklığıyla yaralanan küçük kız, doğuştan gelen erkeklerden alma arzusunu, onlardan zorla çekip alma gibi kinci bir arzuya dönüştürecektir. Böylece daha sonraki bir davranışın dolaysız gelişiminin temelleri atılmış olacak ve kadın, yalnızca annelik içgüdülerini yadsımakla kalmayacak, ayrıca tek bir dürtüye, erkeği yaralama, onu kullanma, sömürüp yok etme dürtüsüne sahip olacaktır. Böylece bir vampir olup çıkacaktır.
Reklam
Sidik Yolları Erotizmi :)))
Gözü korkutulmamış her küçük kız, kamışa imrenmeyi dürüstçe ve sıkılmaksızın dile getirir. Bu imrenmenin tipik olduğunu görür ve neden böyle olduğunu oldukça iyi anlarız; erkek çocuktan daha az şeye sahip olmanın doğurduğu narsistçe bir aşağılık duygusunun, değişik örgensel evre öncesi ruhsal enerji yüklerinden kaynaklanan bir dezavantajlar dizisiyle nasıl pekiştirildiğini görürüz: Bunlar, erkek çocukların sidik yolları erotizmindeki kesin ve açık ayrıcalıkları, röntgencilik içgüdüsü ve mastürbasyon etkinlikleridir.*
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.