Ben tutkunun esiri bir kadınım. Şurada telefonun başına oturmuş, beni aramasını bekliyorum. Patika yoldan çakılları saçarak ilerleyen motosikletinin gürültüsüne kulak kabartıyorum.
Onun bedenini, dudaklarımdaki alaycı ağzını ve cinsel gücünü hayal ediyorum. îstem ile isteme-karşı savaşımın bir yıkıntısına dönüştüm. Hangisinin daha kötü olduğunu bilemiyorum. Her ikisi de beni dağıtıyor.
İçimi kavurup küle çeviriyor. Naziler bile böylesine şeytancıl bir insan yakma fırını icat edemezdi. Bu benim ateşte yakılma cezam, tutkum, bağımlılığım.