Kadınlar, Sanat ve İktidar
Linda NochlinSözler ve Alıntılar
İdeoloji kendini, bir sanat yapıtındaki ifadede olduğu kadar, konuşulmayanda da ortaya koyar.
"Kadınlar kendi özel bakış açılarını ifade edebilecekleri herhangi bir imgeleme sahip değildiler. Çünkü ellerinde kullanabilecekleri kamusal bir dil yoktu."
Çok gönderme yapılan makalesi "Visual Pleasure and Narrative Cinema"da (Görsel Haz ve Anlatımcı Sinema) Laura Mulvey'in işaret ettiği gibi kadın izleyicinin önünde iki seçenek uzanır: Ya erkeğin yerine kendini koymak ya da erkeklerin yarattığı baştan çıkarıcı edilgenlik pozisyonunu ve sorgulanabilir mazoşizm hazzını -en uç derecede iktidar yoksunluğunu- kabul etmek. Bu konumlandırma elbette kadınların sanat dünyasının iktidar yapısı içindeki -ayrıcalıklı azınlık hariç- fiili statüleriyle benzeşir.
"tuhaf şey"
"erkekler için kullanıldığında 'düşmüş' sözü nasıl 'savaşta öldürülmüş' anlamına geliyor da kadınlar için kullanıldığında 'ahlakı bozuk' anlamına geliyor."
Sayfa 61 - YKY, 1. Baskı 2020 (Macaulay)
Rossetti
"Şiir yazarak geçinmek mümkün olsun isterdim. Eğer olabilse sanırım resmi bırakırdım."
Sayfa 79 - YKY, 1. Baskı 2020
Patriarkanın cinsel erk sisteminde, 'sınır aşma', sadece kabul edilen düşünce ve davranış kodlarının ihlali değildir: Daha çok kodların olabilecek en uzak uçlarını gösteren şeydir. Cinsel sınır aşma -gerek fiiliyatta gerek ingelemde- izin verilen davranışların tersini yapmaktan çok eşiğini geçmek olarak düşünülebilir. Muhalefetin hakiki mevkii, toplumsal cinsiyet farkında kendini gösterir.
Sayfa 21 - YKY, 1. Baskı 2020
"Hiç büyük kadın sanatçı çıkmamıştır çünkü büyük olmak kadınların kapasitelerini aşar." Bu tür bir sorunun ardında, penis yerine rahmi olan insanların önemli herhangi bir şey yapamayacaklarını ortaya koyan "bilimsel olarak ispatlanmış" kanıtlardan tutun da, bunca yıldır erkeklerle neredeyse eşit konumda bulunmalarına karşın kadınların -üstelik birçok erkek de kendi dezavantajlı konumundan mücadele ederken- görsel sanatlarda hala nasıl olup da sıradışı öneme sahip bir başarı elde edemediklerine şaşırmak gibi, görece açık görüşlü yaklaşımlara varıncaya kadar envai çeşit varsayım yatmaktadır.
Sayfa 147