Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler

Alex Boese

Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler Sözleri ve Alıntıları

Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler sözleri ve alıntılarını, Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler kitap alıntılarını, Kafası Güzel Filler ve En Acayip Deneyler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
GİRİŞ!
Bu kitapta LSD ile kafayı bulan filler, çift başlı köpekler, zombi kediler ve yarışan hamamböcekleri var -bunlar sizi bekleyen pek çok antikalıktan yalnızca birkaçı.
En korkutucu ve antika tiplerin bile ortak bir özellikleri var:dünyaya merak sarmak. Ahmakça bile olsa sürekli sorular sormak, yetinmemek.
Reklam
Ortamda kendi türünden başka bireylerin bulunması neredeyse tüm canlılarda basit işlemleri gerçekleştirme hızını artırırken, karmaşık işlemleri gerçekleştirme hızı azalıyordu.
Sayfa 134 - Hamamböceği Yarışı,Bölüm 5Kitabı okuyor
Bir daha bira satan bikinili kızlar görürseniz, bunun için teşek­kür edeceğiniz kişi John Watson'dır.
Duyurama(Sensorama)
Morton Heilig'in 1957'de yaptığı Duyurama(Sensorama), gerçek anlamda ilk sanal gerçeklik makinesiydi.Kullanıcıları, 3 boyutlu filmleri titreşimli koltuklarda izliyorlardı.
Acayip deneyler konusu açılınca çoğu insanın aklına hemen Nazi toplama kamplarında yapılan deneyler geliyor ya da en azından, acayip deneyler hakkında bir kitap yazmakta olduğumu kime söylediysem, aldığım en yaygın yanıt "Yani, Naziler' in yaptığı gibi deneyler mi?" oldu. Ama burada Nazi deneylerini özellikle anlatmayacağım. Bu kitaba Naziler'in yaptığı araştırmaları katmadım, çünkü bu kitabın bir vahşet kataloğu olmasını istemedim. İkinci nedeni ise gerçek bilimsel araştırmaları incelemek istememdi yoksa bilim adına yapılan sadist işkencelerle ilgilenmiyorum; Nazi "deneylerini" böyle görüyorum çünkü.
Reklam
Merakın bir başka tehlikesi de insanları dahiliğe mi deliliğe mi yoksa her ikisinin ortası bir yere mi sürükleyeceğinin ancak sonradan anlaşılabilmesidir.
Bu deney bize şu gerçeği bir kez doğruluyor. Leş gibi koksak da, ne kadar çirkin ya da iğrenç olsak da, tek bir insan yine de harika olduğumuzu düşünür: O da bizim annemiz.
"Kan dolaşımını yeniden başlatacak formülü bulacağım.Sonra bu formül yeniden soluk alıp vermeyi sağlayacak ve ölüleri diriltecek" 1930'ların ikinci sınıf filmlerinden Yeniden Yaşam'ın (Life Returns) kahramanı Dr.John Kendrick böyle diyor­du.
Fil Tusco
Her şey olağandı. Bu yüzden 3 Ağustos 1962 sabahı ağılında uyandığında, o gün başına neler geleceğini asla tahmin edemezdi. Dünyada kendisine LSD verilen ilk fil olmak üzereydi. Aynı zamanda en yüksek dozda LSD'yi alan canlı olma unvanını da alacaktı- bu rekor bugüne dek kırılamadı.
Sayfa 122 - Kafası güzel filler,Bölüm 5Kitabı okuyor
Reklam
"Talihsiz Tusko" David Orr
1990'da şarkıcı ve şarkı yazarı David Orr, "Tusko Fatale" adlı bir müzik grubu kurdu ve kurulduğu Virginia bölgesinde küçük bir kült oldu. Parçaları "Talihsiz Tusko", Tusko'ya bir övgü parçasıydı: "Daha güzel ağ örer örümcek/Fil ölür/Yazar daha güzel yazar/Hepimizin ortak yanı zaman kavramını yitirmemiz."
Sayfa 130 - Kafası güzel filler,Bölüm 5Kitabı okuyor
Gıdıklama sosyal bir eylemdir ve tepki uyandırabilmesi için bir insanın dokunmasını gerek­tirir. İkinci teoriye göre (refleks teorisi): Gıdıklanma, önce­den kestirilemeyen ve sürprize bağlı olan bir reflekstir. Bu teoriyi savunanlar, kendimize fark ettirmeden dokunamaya­cağımız için kendimizi gıdıklayamadığımızı iddia ederler.
Kediler uzaylıdır :)
... Kedilerin çoğunlukla yaptığı gibi sizinle dalgasını geçiyordur.
Milgram'ın itaat deneyi insan doğası üzerine iç karar­tıcı bir tablo sunuyor. Ortalama bir insanın, emirler ne kadar zalim ve adaletsiz olursa olsun, itaat etmeye dünden razı olduğunu gösteriyor. insanlığın değeri aynı dönem­ de Chicago'da yapılan benzer bir deney düşünüldüğünde iyice paçavraya dönüyor. Chicago'daki araştırmacılar Resus maymunlarını kafeslere kapattı. Önlerine yemek gelmesi için maymunların bir zinciri çekmeleri gerekiyordu. Ama işin içinde bir numara vardı. Zinciri çekmek yan kafesteki maymunun yüksek frekanslı bir şok yemesine neden oluyor­du. Komşularının acısına tanık olan maymunların çoğu zinciri bir kez daha çekmeyi reddetti. Kendi türlerinin bir üyesine acı vermek yerine -bazıları on iki güne kadar varan uzun sürelerle- açlıktan kıvranmayı seçtiler. Başka deyişle, maymunlar insanların çoğunun yapmadığı şeyi yapmışlar­dı: "Hayır" demişlerdi.
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.