On beş yaşındasın ve sonsuza kadar evde oturamazsın. Genç kızların ilelebet el değmemiş olarak kalmaları gerekmiyor. Bu yüzden, onlara evet diyeceğim. Ayrıca seni olutabilecek param da yok.
Banyo duvarındaki ayna hayatımın otuzsekiz yılını yansıtıyordu. Altı çocuk doğurmuştum; üç kız, üç erkek. Bir oğlum ölü doğmuştu. Biri de genç yaşında ölmüştü. Üç kızım da evlenmişti ve ben otuzüç yaşımda anneanne olmuştum.
Dünyanın bizim yaşadığımız bölgesinde, ölüm, yaşanabilecek en dramatik olaydır. Bu nedenle insanlar, ölüm karşısında daima abartılı ve yapmacık davranırlar. Çünkü acının abartılarak sergilenmesinin kaybın büyüklüğünü gösterdiǧine inanılır.
K o c a m ı n ailesinde bir kızın evliliği şarkılar ve danslarla kutlanmazdı. Çünkü, kızlarının bir erkeğin yatağına uğurlanışının neşeyle kutlanması, utanç verici bir durum olarak görülürdü.
Artık, tüm insanların içinde doğal bir şeytanlık bulunduğunu ve bu şeytanlığın ortaya çıkmasının yalnızca bazı şartlann yerine gelmesine bağlı olduğunu fark etmiştim.