Hayattaki en büyük zafer hiçbir zaman düşmemekte değil, her düştüğünde ayağa kalkmakta yatar.
Öğretmeninin masallarından etkilenen Stefhany, kâhinliğe merak duyar ve bu yolculuğa katılabilmek için gereken her şeyi yapar. Bir gün kabul mektubu alır ve bu uçsuz bucaksız yolculuğa ilk adımını atar. Elbette bu yolculukta bazı fedakârlık yapması gerekir. O, sadece kâhinlik ile kalmayarak hayatın acı ve tatlı gerçeklerini de öğrenir. Tabii ki hayatta her şey mükemmel ve kusursuz olamaz. Stefhany, bunu geç de olsa anlar. Ayrıca bu genç ve hevesli öğrencimizin içinde keşfedemediği büyük bir güç saklıdır. Kraliçe Agatha bu gücü fark eder ve Stefhany’i buna inandırmaya çalışır. Sonuçta büyük güç, büyük sorumluluk gerektirir. Fedakârlık ve arkada bırakılan bir hayat... Herkesin yapabileceği bir şey değil... En önemlisi de buna değecek mi?