Ezgiler tutturabilirsiniz
İsterseniz özgürce ağlayabilirsiniz
Çöreklendiği zaman evrende
Amansız, yücesiz bir hiç
Yıldızları yağdırabilirsiniz gökten
Çağıl çağıl öpücüklerinize
Ama sevemezsiniz taş çatlasa geceyi
Ama en geçilmez yerinde karanlığı
Sonuçsuz kavgalarla doluyum
yalnızım
tek duvar benim karanlıkta kendimi yankılayan
ölgünüm
bu türkü çok yaşlandı artık
bu maviye her zaman tanıklık edemem
anlamıyor musunuz kendimi yanıtlamaktan usandım
....
yeter ki ölümüm gürültülü olsun....
"... iliklerime işliyorsun ığıl ığıl
çocuksu göğsünü okşuyorum geceler boyu
hadi masallardan anlat bana ak sevilerden
hadi "kale yolu" türküsünü söyle
hadi kırk yaşamalarıma.."