Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kambur Gönderileri

Kambur kitaplarını, Kambur sözleri ve alıntılarını, Kambur yazarlarını, Kambur yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Otelden çıktığımda, yalnızca bir on kuruşum vardı. Sular akmıyordu, yüzümü yıkayamamıştım. Yine de güzel bir sabahtı diyelim. Parasız bir akşamdan daha güzel bir yanı bulunuyordu parasız bir sabahın. Bir yerden para almak umudunu yitirmemiş oluyorsunuz ve bir koca günde para istenebilir birkaç tanıdık çıkabiliyor insanın karşısına. Da, ay sonu olunca iş biraz güçleşiyordu. Güvendiğiniz, size şöyle bir on kâğıt verebilecekken, «Ay sonu işte...» falan gibi bir şey diyebiliyordu rahatlıkla. İnanmaktan başka çıkar yol yoksa, insanın biraz canı sıkılıyordu. Ve borçlanmaya ve borçlanıp yeniden borçlanmaya alışamamıştım daha. Elim cebimde ve on kuruşluk avcumun içinde, yürüyordum. Midem kazınıyordu. Bir simit alabilseydim kurtulurmuşum gibiydi. Köşeyi, simitçiyi geçtim ve akşamki şarabın ucuzluğu midemde isyan bayrağını çekti. Hızlandım. Unutmalıydı. Bu da diş ağrısı gibi bir şeydi; unuttun mu, geçerdi. Sabah daha da güzel olabilirdi ya, on kuruşa bir şey satılmıyordu. Erkenci bir dilencinin kirli yaygısına attım onluğu ve sanki meteliksiz olmak daha rahattı Üstelik, öyleydi de... Bilmem, belki bu durumu seviyordum. Her şeyi kolaycana severmiş gibiydim. Değilse de, böyleliğine inandırabilyordum kendimi. Meral aklıma gelince durum değişiyordu. Ona uzak olmak ağırıma gidiyordu. Kızıyordum. Niçin böyle olsundu?.. Niçin?.. Daha da kızdım mı, birkaç ortak çıkarıyordum babasına.
Sayfa 144Kitabı okudu
Geri119
286 öğeden 286 ile 286 arasındakiler gösteriliyor.