Duygulanmamak gerektiğini geç de olsa anlamıştı. Bu dört duvar arasında en büyük düşmanının duygu olduğunu çok iyi biliyordu artık; ama onsuz, duygusuz kalmayı başaramamişti hâlâ.
Az sonra serin akşamüstlerinden biri daha başlayacaktı dışarda. insanlar yine bıraktığı gibi olmalıydılar. insanlar gerçekten bıraktığı gibi miydiler ?
Kasaba okulunun boş bir odasına tıktılar.
Dikildiler başına. Çoktular. Oldukça şıktılar.
Onlar sordu, Ernesto sustu.
Onlar sordu, Ernesto güldü.
Acımasızca vurdular.
Kanıyla güldü Ernesto.
Sonunda durdular...