Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kanuni Devri'nde Çin'de Osmanlı Tüfeği ve Osmanlılar

Giray Fidan

Kanuni Devri'nde Çin'de Osmanlı Tüfeği ve Osmanlılar Sözleri ve Alıntıları

Kanuni Devri'nde Çin'de Osmanlı Tüfeği ve Osmanlılar sözleri ve alıntılarını, Kanuni Devri'nde Çin'de Osmanlı Tüfeği ve Osmanlılar kitap alıntılarını, Kanuni Devri'nde Çin'de Osmanlı Tüfeği ve Osmanlılar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Dönemin dünya siyasetinde en önemli rakipler olan Portekiz, İspanya ve Osmanlı arasındaki rekabet göz önünde tutulduğunda bunun aslında bu iki büyük gücün çatışmasından mı kaynaklandığını düşünmemek de elde değildir. Japonların Portekizlilerden tüfek aldığı ve bu tüfekleri Çin’e karşı kullandığı düşünülürse, Osmanlı Devletinin uzak Asya’da güç dengesi kurabilmek ve Portekizlileri zayıflatmak için özel olarak bu elçiyi bir Osmanlı tüfeğiyle Çin sarayına göndermiş olabileceği gibi bir ihtimal ortaya çıkmaktadır.”
Sayfa 66 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Osmanlı bu imtiyazları bağışlayarak savaşmadan diplomasi ve ticaret yoluyla İspanya'ya karşı büyük bir zafer elde etmiş oluyordu. öyle ki Venedik bile haçlı ittifakı ndan çıkarak eski ticaretini yapabilmek için osmanli ile barış yapıyordu. nihayet 1585 te İspanya'da Osmanlı ile barış yapar. (İnalcık,2009.s169-171)
Reklam
20. Yüzyılın son çeyreğinde ve günümüzde de Çin devletinin kendisi için tehdit olarak gördüğü bazı tarikatlar hala varlıklarını sürdürmektedir. Bunlardan en önemlisi özellikle 90'lı yıllarda birçok hükümet karşıti gösteriler düzenlemiş olan ve yandaşları milyonları geçen bir tarikat olan Fa Lun Gong*'dur. *Fa Lun Gong, 1990'larda Li Hong Zhi adlı bir kişi tarafindan öncülüğü yapılan budist öğretiler ve geleneksel Çin Tao'culuğunun bir karışımı olan tarikat. Çin'de milyonlarca mürid toplamasının ve olaylar çıkmasının ardından Çin Devleti tarafindan yasaklanmıştır. Lideri olan kişi halen ABD'de bulunmaktadır!!.
Çin tarih kayıtlarında doğudan yani okyanustan gelen yabancilar ve batıdan gelen yabancılar aynı sekilde isimlendirilmemiştir. Doğudan, yani okyanustan gelen yabancılar bilindiği gibi Avrupalılar olmuştur ve Çin tarihindeki isimleri "Yang ren" ya da "Yang Gui"dir. Batıdan gelen yabancılar ise genelde komşu ülkelerdir ve genel isimleri "Fan" ya da "Fan Jia"dır. Batidan gelen yabanciların Çin tarihinde özel bir yeri de bulunmaktadır. Zira Çin, dünya anlayışına göre batıdan gelenler aslında Çin'in de parçası sayılan azınlıklar olarak görülmektedir. Bugünkü Tibet, Xin Jiang, Iç Moğolistan da bu çerçevede algilamak gerekir. Batidan gelen yabancılar aslında Çin'in etrafinda bulunan ve Çin'e tabi olan yerlerdir.
Osmanlı Devleti Ming tarih kayıtlarında Lu Mi ve Lu Mi Guo ismiyle geçmektedir. 'Lu Mi' Rumi'nin Çince seslerle yazılmış halinden başka bir şey değildir. 'Lu Mi Guo ' ise Rumi Ülkesi yani Osmanlı ülkesidir. Rumi isminin kaynağı tıpkı Batı'da olduğu gibi Doğu'da da Osmanlı Împaratorluğudur.
Çin in dünya nizamı anlayışının bir parçası olan "Haraç Sistemi" Çin'in kültürel merkez olma iddiası ve üstünlük anlayışının bir ürünüdür. Bu hiyerarşik sistemde, bağımlı devletler üstün Çin kültürü tarafindan çekilir ve kendi istekleriyle Çin'e haraç gönderirlerdi. Bunlar genellikle söz konusu ülkenin kendi ürettiği şeylerden olurdu. Çin imparatorunun yüceliğini göstermek için de gelen heyetler Çin'den, getirdiklerinden kat kat daha değerli Çin mallarıyla ülkelerine geri dönerlerdi. Yabancıların haraç getirmesi sayesinde, Çin onların uygarlaşmalarını ve Çin'e saldırmamalarini sağlamaya çalışmaktaydı. Haraç Sistemi', böyle bakıldığında Cin'i yabancı saldırılarından koruyan bir savunma mekanizması gibi işlemekteydi. Bağımlı ülkeler Çin'in takvimini kullanırlar ve hukümdarları Çin imparatoru tarafindan onaylanırdı.