Hesse, Hesse, Hesse...
En sevdiğim yazarın kaleminden gelen bir eser daha. Öncelikle Hesse hayranlığımı dile getireyim ne çiziktirse okurum. Düşünce şekli, felsefesi bana da ışık olmuştur. Favorimdir, öyle de kalacaktır.
Kaplıcada Bir Konuk'a gelirsek, itiraf etmeliyim ki bir süre bu kitabı Hesse mi yazmış diye düşünmekten kendimi alamadım. Onun alıştığım kendini bulma serüveni nerede diye arayıp durdum, biraz geç geldi ama elbette ki geldi.
Kitapta Hesse siyatik ağrıları çektiğinden bir kaplıcaya gidip tedavi sürecine giriyor. İşte bu süreçte hem etrafındaki yaşlı insanları hem de kendi psikolojisinin analizini anlatıyor. Hesse okuyanlar bilir, ilk olarak her şey normal seyrindedir, sonradan allak bullak olur ve sonra bir şekilde yine aydınlığa kavuşur. Bu kitap biraz farklıydı, bahsettiğim normal seyir ve allak bullaklık çok uzun tutulmuştu. Ama artık son 15-20 sayfada erişilen o yüce bakış açısı tüm kitabı okutmaya değer.
Kitabı puanlamayacağım, çünkü tarafsız bakamıyorum Hesse'nin eserlerine. Okuyacak arkadaşlara iyi okumalar dilerim =)