Yıldızlara, aklının derinliklerine dikkatlice bakarsan akde geri dönmüş olur, kötü yola düşmez, avare bir yıldız ya da rüzgârda uçuşan bir yaprak gibi olmazsın.
Bir kez daha Pascal: Dünya üzerindeki bütün kötülüklerin kaynağı, bir odada sessizce oturmayı beceremediğimiz gerçeğidir. Faydasızlığımız gelip bizi yerle bir eder.
Çekip gitmeyi, uzaklara gitmeyi, uzaklardaki bir ateşe doğru yola koyulmayı zaman zaman kim hayal etmez ki? Benimle dalga geçmenin hiçbir anlamı yok: Ateşle kül arasındaki değişmez seçimi ben icat etmedim (...)
Dünyada mutluluk var, Alek; acı çekmek fe mutluluğun zıddı değil, ormanın ortasındaki ayın o güzel gümüşsü ışığıyla parlayan, bizi çağıran, bizi bekleyen açıklığavarana dek sürünerek kat etmemiz gereken dikenli bir yol sadece. Unutma.
Sen kimsin peki, sevgili güzel hanımefendi? (...) Sana seyirci olmamı ne amaçla istemiştin? Dur! Söyleme! Yaşam denen armağan yüzünden geldin buraya. Onu neden kirlettik?
Hayatıma hayat demeye bin şahit ister. Ölene dek gözyaşlarıyla dolu günlerim olacak. Yine de, birkeresinde bir kadını sevmiştim. (...) Gerçi gönlü bende değildi. Bir şairi mi seviyordu acaba? (...) Yahudiler kendilerine bir ülke inetti. Doğru ülke burası olmasa da sonuçta inşa ettiler burayı! Çarpık olmasına rağmen, yine de inşa ettiler!