Kara ve Deniz, uzun zamandır okumak istediğim ve çeşitli sebeplerden bir türlü elde edemediğim bir kitap oldu ama elde ettiğim anda hemen okuyup bitirdim. Kitap yüz sayfa olmasına rağmen o kadar dolu ki, sürekli not alma ihtiyacı duyuyor insan. Carl Schmitt, kızı Anima'ya anlattığı tarih/tarih felsefesi dersleri şeklinde kurgulamış kitabı. Eser ilk başta klasik bir felsefe kitabı gibi başlıyor. Mitolojik ve klasik anlatılarla okuru büyülüyor. Sonrasında ise birden siyaset, coğrafya ve felsefe ekseninde bir anlatıma geçiyor. Karanın ilkel çağlardan Ortaçağ'a kadar öneminin olduğunu ama üstünlüğün bundan sonra yavaş yavaş denize geçmeye başladığını anlatıyor. Sırasıyla denizin hakim gücünün; Venedik, Hollanda, İspanya, Portekiz ve en sonunda İngiltere'ye geçişini anlatıyor. Rönesans-reformlara ve Aydınlanma Çağına değiniyor. Deniz gücünün etkisini ise sanayi devrimiyle birlikte yitirdiğini, kendi deyimiyle "makine dininin peygamberleri"ne yenildiğini anlatıyor. Yüz sayfada daha önce bu kadar yoğunluklu bir kitap okumamıştım. Anlatımı ve çevirisi de harika. Yine aynı şeyi soracağım, bu insanlar hangi kafayla bu kadar düşük puan verebilmişler? Mediocracy mi desem idiocracy mi, bilemedim. Tarih, felsefe, cografya ve siyasetle ilgilenen herkes rahatça okuyabilir, tavsiye ederim.