Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karalama Defteri - Ararken

Nurullah Ataç

En Beğenilen Karalama Defteri - Ararken Gönderileri

En Beğenilen Karalama Defteri - Ararken kitaplarını, en beğenilen Karalama Defteri - Ararken sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Karalama Defteri - Ararken yazarlarını, en beğenilen Karalama Defteri - Ararken yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
175 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Huysuz ama bir o kadar samimi  eleştirmen Nurullah Ataç. Gerçi o "Nurullah" ismini de pek sevmez, "Ataç" kâfi gelir ona. Ataç diyelim biz de o vakit.  Ataç, bu kitabında bir şeyler karalamamış, adeta çizmiş, ölçmüş, biçmiş ve kendi fikrini nakış nakış işlemiş; kuşkusuz, aradıklarını da bulmuş. Yazılarda Tanpınar'a ve Necip Fazıl'a pek kızmış. Bakmayın siz kızmış dediğime, insan sevdiğini paspaslar ya, akıllansınlar diye kızmış! Yazılar devam ettikçe sizi sinemadan yağmura, samîmiyetten Abdülhak Hamit'e seyahat ettirmiş. Her bir tadı damağınızda bırakıp sizin de bu tatların peşinden koşmanızı istemiş.  Sanırım ben de bu yazıyı damağınızda bırakıp sizi okumaya davet etmeliyim. Utanmayın, sıkılmayın, açın okuyun bu kitabı. Biraz da Ataç anlatsın olup bitenleri.
Karalama Defteri - Ararken
Karalama Defteri - ArarkenNurullah Ataç · Yapı Kredi Yayınları · 2019588 okunma
Reklam
" Evet, bu yaprak geçen yıl koparıp elimin ayasına döşediğim yaprağın eşi; bakıyorum da en ufak bir başkalık, bir ayrılık göremiyorum. Gene de kanmıyor içim: bu yaprağın başka bir yaprak olduğunu, geçen yılkinin çürüyüp gittiğini, onu bir daha göremiyeceğimi, giderilmez, avunmaz bir üzünçle ta derinlerden söylüyor."
Bugün, devrimin ilkelerine dokunmak da bu topluma karşı bir suç sayılır, bu topluma gerçek özgürlüğük düşüncesi devrimle geldi de onun için.
Sayfa 152Kitabı okudu
İnsan masal anlatmasını seven hayvandır. Uydurduğu yalanlara inanmaktan, kendi elleriyle kurduğu sıkılar altında ezilmekten de hoşlanır. Bunun içindir ki yaz günlerini sevdiğini ne kadar söylerse söylesin, kanmayın; gerçi sever, canlıların çoğu gibi o da sıcağı ister, ışığı ister ama sıcağın, ışığın verdiği hazlara çocukça birer eğlence diye bakar, onlara saygısı yoktur. Asıl saydığı, asıl değerli bulduğu işler, kış gecelerinde düşündükleridir. Gözlerinin renklerle, kulaklarının seslerle avunamadığı o saatlerde yalnızlığını binbir hayal ile kalabalıklaştırır, kendi buyruklarına uyduğu için daha düzenli sandığı bir alem yaratır, olmayan renkleri görüp olmayan sesleri işiterek kendi kendine anlattığı masallar, teninin asıl dilediği yaz günlerine hasretin can sıkıntısı denilen acayip tanrının bizden kopardığı iniltilerdir.
Doğrusu sevinçlerimden çok öfkelerimi anıyorum. Geçimsiz olduğumu söylerler,belki onun içindir. Ama kendimi yokluyorum da kini pek bulamıyorum,daha çok öfke var. Kin öfkenin durulmuşu,sindirilmişi değil midir? Benim öfkelerim durulmuyor,sinip kin olamıyor.
Sayfa 23 - Yapı Kredi yayınları
Reklam
• "En güzel yaz, kış gecelerinin karanlığında bütün çiçeklerini, kuşlarını bizim yarattığımız yaz değil midir?" •
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hikaye, roman yazmak, tiyatro eseri yazmak sadece gördüklerimizi, işittiklerimizi olduğu gibi kağıda dökmek olsaydı, hepimiz de birer hikayeci, tiyatrocu olurduk. Bizim gözlerimizin önünde de günde birçok olaylar geçiyor. ... Onları olduğu gibi anlatmakla iş bitiverir mi? Bir deneyin isterseniz, görürsünüz ki ne gerçek bulunur yazınızda ne de doğru. Sanat, gerçeğin tıpkısını çıkarmak değildir, buna özenenler sanatın özünü anlamıyorlar demektir. Bir zamanlar Fransa'da "tranche de vie" (hayattan bir dilim) yazmak istiyenler vardı, hiçbirinden bir şey kalmadı.
Sayfa 129 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kişioğlu düzeltemediği kusurlarını giderek birer üstünlük, birer erdem saymağa başlar.
Ressam fırçasına ,şair kalemine nasıl buyurursa fotoğrafçı da merceğe öyle buyurur. —Ama mercek onun tüm buyurduğunu dinlemez. —Fırça ressamının, kalem şairin her buyruğunu dinler mi sanıyorsunuz? Fotoğrafçı merceğin sınırlarını hesaba katmak zorunda olduğu gibi her Sanat adamı da kendi araçlarının,ressamsa fırçanın,boyanın,şairse dilin sınırlarını hesaba katmak zorundadır.O sınırları aşmaya kalkarsa hiçbir şey yapamaz.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.