"Elbette yanılgıya düşmeyecek kadar büyük bir budala da olabilirsiniz, karanlığın güçleri tarafından saldırıya uğradığınızı fark edemeyecek kadar hissiz. Sanırım, hiç bir budala, ruhu için şeytanla pazarlık yapmamıştır... Ya budala fazlasıyla budaladır ya da şeytan fazlasıyla şeytan, hangisi bilemiyorum. Ya da öylesine büyük bir tantanayla yüceltilmiş bir insansınızdır ki, ilahi görüntüler ve seslerden başka her şeye karşı kör ve sağır kalırsınız."
Dünyanın fethi,ki bu genellikle toprağın, farklı bir ten rengine,nispeten daha basık burunlara sahip olanların elinden alınması anlamına gelir, aslında üzerine kafa yorulduğunda pek de hoş bir şey değildir.
Bu dünyada bir adamın at çalmasına göz yumulup ötekinin yulara dahi bakmasına izin verilmemesinde bir hikmet vardır mutlaka. Git kafana göre at çal. Pekala. Becerdi bu işi. Ata binmesini de biliyordu belki. Ama o yulara bakışın, en merhametli azizleri bile isyan ettirip at hırsızına tekmeyi bastıracak bir yanı vardır.
Onlar fatihtiler ve bunun için sadece kaba güç gereklidir; övünülecek birşey değildir, çünkü senin gücün başkalarının güçsüzlüğünden ortaya çıkan bir sonuçtur sadece.
Bildiğiniz gibi yalandan nefret eder, tiksinirim ve tahammül edemem. Geri kalanlardan daha düzgün olduğundan değil, sadece yalan beni korkuttuğu için. Yalanda pis bir ölüm kokusu vardır. Dünyada en tiksindiğim, en unutmak istediğim şey budur. Çürümüş bir şeyi ısırmış gibi midemi bulandirip kötü hissetiren bir şey.