Karaya Vurdu Deniz kitaplarını, Karaya Vurdu Deniz sözleri ve alıntılarını, Karaya Vurdu Deniz yazarlarını, Karaya Vurdu Deniz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir sahaftan aldığım, alırken de "Acaba beklentilerimi karşılayacak mı?" diye merak ettiğim bir kitaptı. Merakımı fazlasıyla karşıladı diyebilirim. Gündelik yaşamdan izler taşıyan, okuyormuşsunuz gibi değil de sanki birisi size öyküler anlatıyor, siz de dinliyormuşsunuz gibi hissettiren bir eser.
Biraz nostaljik biraz da trajik diyebileceğimiz 13 öyküden oluşuyor. Öykülerdeki karakterler birbiriyle bir şekilde bağlantılı. Bilhassa olay örgüsü de zaman zaman birbirini takip ederek ilerliyor. Bu nedenle başlıklar değiştikçe kafanız karışmıyor.
Olaylar ise genel olarak karakterlerin bir zamanlar hayatlarının üzerine kurulduğu denizden kopuşu, kaçışı ve kaçmak zorunda kalışı ile ilgili. Hikaye sonları ölümle süslenmiş, bu yüzden pek de mutlu sonlar ummamak lazım. Eserin yazıldığı dönemi göz önünde bulundurunca kendinize uzak bir anlatımı olduğunu düşünebilirsiniz fakat bir şans vermenizi öneririm. Zira ben kendime yakın hissettim...
"Kimilerinin ağzında kilit, kiminin kolunda kilit, elinde, kiminin...Asma kilitler asılmış her bir yanlarına. Eskiden kilitli değildiler ki böyle. Bu nasıl iş?"
Sayfa 108 - Cem Yayınevi, İstanbul, 1975Kitabı okudu
"Demir parmaklık ardından bakıldı mı bölünmüş görünüyor o deniz, bölünmüş, parçalanmış, elden düşüp yere çarparak kırılan bir tabak gibi, parça parça bir deniz!"
Sayfa 78 - Cem Yayınevi, İstanbul, 1975Kitabı okudu
"...yabancılık ben uyurken kendini gösteriyor. Saat iki, üç mü olmuş, tamam da, gözlerim açılıyor. Ondan sonra uyu da göreyim seni, dön o yana, dön bu yana, kaybana uyku gelmek bilmiyor."
Sayfa 59 - Cem Yayınevi, İstanbul, 1975Kitabı okudu
"Sizinle karşılaşmam iyi oldu doğrusu, konuşacak birini...nasıl, ne dediniz, artık kalkmanız mı gerekiyor? Gidiy...gid...elbette, eninde sonunda kalkacaktınız elbet. Ben...ben daha bir süre kalırım, hemen eve dönmek hiç mi hiç işime gelmiyor. Ortalık hele kararmaya yüz tutsun. Işıklar teker teker yanadursun sokaklarda, pencereler aydınlansın. Odama kapanmakta haklı olayım. O zaman ben de kalkar yokuşu tırmanırım. Bacaklarım hayli kuvvetlendi sayılır, yürümekte güçlük çekmiyorum hanidir. Yalnız...şey...elinizi ancak sol elimle sıkacağım, kusura bakmazsınız. Sağ kolum...sağ kolumla sağ elimi Hamburg'ta bırakmıştım, size anlattım, bana kalan, yalnız sol kolumla sol elim..."
Sayfa 56 - Cem Yayınevi, İstanbul, 1975Kitabı okudu
"Çakılları gıcırdatıp dönerek, ağır adımlarla uzaklaşıyor. Geniş sırtını görüyorum giderek uzaklaşıp küçülen. Onun sırtı küçüldükçe, yalnızığım büyüyor."
Sayfa 33 - Cem Yayınevi, İstanbul, 1975Kitabı okudu