Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Futbol Yazıları

Kârhanede Romantizm

Tanıl Bora

Kârhanede Romantizm Sözleri ve Alıntıları

Kârhanede Romantizm sözleri ve alıntılarını, Kârhanede Romantizm kitap alıntılarını, Kârhanede Romantizm en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Futbol sporu varoluşunu, emekçi halka borçludur. Futbolun, mülksüz ve hakları elinden alınmış insanlar arasında doğmasının temel bir nedeni var: Ucuz, neredeyse bedava oluşu. Bu oyunu yoksullar buldular ve ona karakterini verdiler..." Arjantin takımının unutulmaz teknik direktörü Cesar Luis Menotti'
...kendi oyuncularını, kulüplerini madden ve manen tahrip etmesine sebebiyet veren bu "fanatizm", aşırı, ölçüsüz veya kör bir sevgiden ileri gelmiyor. Tersine, burada bir sevgi eksikliği, bir sevme yeteneksizliği var. Nasıl barbarlığın, vandallığın tek ve esas kaynağı tribünler değilse, bu yeteneksizliğin de değil. Ama futbolun kendine özgü sihirli dünyası içinde, taraftar kültürünün kendi içinde değişebilecek şeyler var...
Reklam
"Yetkililer", en azından "kötüleri" engellemeye verdikleri enerjinin bir kısmını, "iyileri" teşvik etmeye ayırmalı! Asayiş baskısı altında tribünlerin tadını kaçırmayan bir çözüm bulmanın, ancak tribün halkının katılımıyla olabileceğini görmeliler.
"Fener'in sarısı 'kanarya sarısı' tabir olunan limonî ve soğuk bir ton olmasına mukabil Galatasaray sarısı, derununda daha çok gizli kırmızı barındıran ve bal kıvamına az bir şey kalmış tatlı bir sarı fraksiyonuna tekabül etmektedir." Doğrudur. Ben de mesela Malatyaspor'un sarı-kırmızısını birbirine geçip turuncuya çalmış gibi düşünürüm (kayısıdan ötürü değil vallahi!); Göz-Göz'ünküleri ise şıngır şıngır, cart sarı, ciyak kırmızı...
Medyanın dört büyük kulübü esas alan, diğer kulüplere ise figüranmış gibi muamele eden bakış tarzı, 'büyük' denen kulüplerin taraftarlarının kendilerine her şeyi hak görmelerini, diğer takımlara ve taraftarlara karşı küçümseyici tutumlara girmelerini teşvik etmektedir.
Tribünlerde gerginliği artıran ve takımı desteklemekten ziyade güç gösterisi yapan, takımlarını sevmekten ziyade kendilerini seven fanatik çekirdek grupların ortamı ajite ettiği doğrudur. Fakat bu çekirdek grupları "terörist grup" söylemi içinde kriminalize etmek yanıltıcıdır, sorunu çözmez; üstelik tribünlerin bu kez asayişçi bakış açısıyla "terörize" edilmesine yol açar.
Reklam
"Hayatta, ahlâkla ve yükümlülüklerle ilgili ne öğrendiysem, futbola borçluyum." Gençliğinde uzun müddet kalecilik yapan Albert Camus
...Havanın ve sahanın azizliği her şeye kadirdir, her türlü kaza ve tesadüf mümkündür, top seker, çamura takılır, su birikintisinde kayarak hız alır, rüzgârla yön değiştirir, en usta ayakların bile hesap edemediği, hâkim olamadığı tuhaflıklar olabilir. Bütün bunlar belirsizliği artırır, ihtimalleri çoğaltır, heyecanı büyütür... ve futbolsevere, taraftara, hep baş etmesi gereken yeni sürprizler hazırlar. Futbol hayat gibidir, bir lig sezonu da bir ömür gibi... Mevsimler, iklimler, rakımlar boyunca akan bir ömür...
...Dünya Kupası, futbol müminlerinin Ramazanıdır. Küsler barışır, kırgınlıklar yatışır, futbolseverler birbirlerine sevgiyle bakarlar. Telefonlar edilip, hal hatır, ama ondan önce yorum ve tahmin sorulur...
"Yaşlanmanın en sağlam belirtisi, futbolcuların artık hep yaşça senden küçük olmasıdır"
Reklam
Epeydir, futbolcu tayfası, hırstan çok hınçla seviniyor. Çirkin, dengesiz bir ergen oğlan çocuğu zalimliğinin örtüsü var gol sevinçlerinin üzerinde. Envai çeşit "geçirdik... koyduk" jestini yine hoşgörebiliriz de, bunlar daha ziyade "geçirdim... koydum" suretine bürünüyor ve bu da pek tat kaçırıcı.
"Devamlı tezahürat yapan grup da sadece tezahürat yapıyor, maçı tam seyredemediği için gerektiğinde oyuna müdahale edemiyor ve rakip takımı baskı altına alamıyor. (...) Yani onlar da oyunun dışında kalıyor."
Kıta Avrupası'nın herhalde "en proleter" takımıdır, Schalke 04. 1904'te, Ruhr havzasının madenci şehri Gelsenkirchen'in sefil bir işçi mahallesi olan Schalke'de kurulmuştur. Lâkapları "Madenciler"dir. ("Çalışkan ve ülkesine sadık basit işçi" kimliğiyle, Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi'nin de sevgili takımıydı Schalke. Schalkeliler Nazi olmadılar ama Nazi yöneticileri hevesle Schalkeli oldular!)
'60'lı senelerde Millî Lig serpilir, Anadolu takımları birbirlerinin ardı sıra sökün etmekteyken, devrin futbol aristokratları, bu nevzuhur takımların bir vilayetin sonuna '...spor' ilavesiyle oluşan tekdüze isimlerini, onların yapaylığına, manasızlığına, görgüsüzlüğüne, bir yozlaşmayı temsil edişlerine delil gösteriyorlardı.
Yeşim Harcanoğlu'na göre, erkek-egemen futbol kültürünün birinci tercihi, "futbolla yaşamayı kabullenen" kadınların pasif ve sınırlı desteğidir. "Erkeğin futbolla ilişkisini bozup arıza çıkarmayacak kadar" ilgilensin, onun tuttuğu takımı tutsun, ama uzaktan tutsun, maça gelmeye falan kalkmasın, "erkeğinin" galibiyet sevinciyle neşelensin, mağlûbiyet kederiyle kederlensin...
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.