Hz. İbrahim'i içine atmak için Nemrut o güne kadar görülmemiş büyüklükte bir ateş yaktırmış.Olacakları izleyen insanlar bir karıncanın ağzında su damlası ile ateşe doğru gittiğini görünce karıncaya "Ne yapmaya çalışıyorsun? " diye sormuşlar. Karınca "Ateşi söndürmeye gidiyorum" demiş. İnsanlar "Ağzındaki bir damla su ile bu koca ateşi nasıl söndüreceksin? " diye gülmüşler.
Karınca cevap vermiş "Evet , belki söndürmez ama maksat safımız belli olsun".
Tam da böyle bir hikayeydi Eren, Mete, Atilla ve Yasin'in hikayesi. Hayatlarının en güvendikleri insanların elinde oyuncak olduğunu, sevdiklerinin farklı kumpaslarla ellerinden alındığı... Ama onların tek davası vatandı, önemli olanın baştakiler değil devletin kendisi olduğu, vatan ve millet bekasının candan, canandan, kişisel çıkarlardan çok daha değerli olduğunu gösteren dört cengaverin hikayesi.