Karışık Kaset
Uygar ŞirinEn Eski Karışık Kaset Sözleri ve Alıntıları
En Eski Karışık Kaset sözleri ve alıntılarını, en eski Karışık Kaset kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşlanmanın korkutucu yanı ölümün yaklaşması değil, gerçekleştiremediğin hayallerin için kurduğun “Canım, nereden bakarsan daha önümde … yıl var” cümlesindeki boşluğa yazdığın sayının giderek küçülmesi.
En büyük aşkım dediğimiz şeyin hikayesi topu topu 10 sahne ve 25 cümleden ibaret.
Pazartesi sendromu henüz icat edilmemişti ama Pazar melankolisini iliklerimize kadar hissediyorduk.
Bence bir insan Sezen Aksu konserine tek başına gidiyorsa yalnızdır.
Yalnızlık genlerime işlemiş. Yalnızlık benim için bir tercih değil.
"Aşkın anlamı nereden geliyormuş biliyor musun?" diye soruyorum ve aşk sözcüğünün kökeninin aşaka adlı bir sözcük olduğunu, aşakanın ağaçların dibinde yetişen bir sarmaşık olduğunu, dibinde bulunduğu ağacı sardığını, yavaş yavaş bütün ağacı kapladığını, giderek ağaçla sarmaşığın bir olduğunu, ağacın görünmez hale geldiğini ve sonunda ağacın öldüğünü, aşk dediğimizin bundan ibaret olduğunu söylüyorum...
Sayfa 215Kitabı okudu
Benim de kötü bir adetim var: Karşımdaki böyle dökülünce, içimdekileri, hem de o an bana en mahrem ve ürkütücü görünenleri seriveriyorum orta yere. Komşudan gelen tabağı boş göndermeyen annelerin çocuklarıyız.
Sayfa 244Kitabı okudu
Rahat edersem hiç rahat edemiyorum. Huzursuzlukta büyük bir huzur buluyorum. Biraz psikoloji okusam beni tarif eden bir hastalığa rastlayacağım eminim, adını koymak istemiyorum.
Sayfa 171Kitabı okudu
Biraz yanımda kal. Yalnız olmamanın nasıl bir şey olduğunu öğret... Bence anlarım. Kalın kafalıyım ama o kadar değil, anlarım. Sonra ben de sana öğretirim.
Birikiyor çünkü. Birikip birikip böyle patlıyor. Patlayınca da sen haksızmış gibi oluyorsun, ona iyice sinir oluyorum.
Birikiyor çünkü. Birikip birikip böyle patlıyor. Patlayınca da sen haksızmış gibi oluyorsun, ona iyice sinir oluyorum.
Ama çok daha basit bir şey yapmak istiyorum. Bugüne kadar nedenini bilmediğim bir şekilde, belki bana uygun değil diye, belki ona bu para verilir mi diye, belki benim orada işim ne diye, ama aslında içime çöreklenmiş, benliğimi ele geçirmiş, artık varlığını hissedemediğim için beni dilediği gibi yönetmiş kaygı ve tedirginlik nedeniyle yapmadığım bir şeyi bugün yapmak istiyorum. Hayatımdaki bir şeyi değiştirmek istiyorum. Büyük olmak zorunda değil. Hatta büyük olmasın, yoksa ertelerim. Öyle basit, öyle sıradan bir şey olsun ki hemen şimdi, eve gitmeden yapabileyim. Bambaşka biri olmam gerekmiyor, “Bugün hayatımda ilk kez…” cümlesini kurabilen biri olarak döneyim eve. Akşamdan sabaha kendimin zıddına dönüşemeyeceğime göre, sade, süssüz ve gösterişsiz bir ilk, yapabileceğim değişikliklerin en büyüğü.
Deminden beri hissettiklerini anlatabileceğin, anlattıkça onları daha da kuvvetle hissetmeni ve fark etmediğin yeni hisler keşfetmeni sağlayacak biri var mı?
Yok.