Kendi dünya yaşamı ve başarı oyununun, "başrol oyuncusu" gibi yaşayan birey kendini, varlığı algılamaya başladığında, olayların içyüzünü daha net algılar ve böylece gelecek kaderini yaratır.
EBEDİ ÖZ'ü tarafından kontrol edilen düşünceleriyle hareket eden ve arzularının esiri olmadan, eylemlerinin meyvesinden vazgeçen o kişinin bedensel eylemleri artık günah barındırmaz.
Prof Bain; "İnancın gücü davranışlara yansımasıyla ölçülür" diyor ve devam ediyor...
"Karmaya inandığınız vakit yaşamınız saf, güçlü, sakin ve mutluluk verici olmak zorundadır. Sadece kendi eylemlerimiz bizi engeller, sadece kendi kendimize köstek olabiliriz. İnsanlık bir kez bu gerçeği kabul ettiğinde onların kurtuluş gongu çalmıştır. Bilgelikle kazanılan bu gücünü ve bilgeliğini sevgi ile kullanan bir ruh ASLA kendi doğasının kölesi olmaz."
Siz de başaracaksınız, O güç içimizde...
Örneğin beş yüz yıl aradan sonra yeniden tarih sahnesine çıkan Romalıların enkarnasyonu olan İngilizlerin, girişimci ve kolonize özellikleriyle ulusal nitelik ve imparatorluk içgüdülerinin başarıyla yeniden hayat bulduğunu gözleyebiliriz.
Akaşalar,-Evrensel Akıl'ın sonsuz zenginliğinden-tüm formların depolandığı hazine dairesidir.Burası kozmosun her düzeyde tüm formlarının belli bir evrende vücuda gelmek için,gerçekleştirilen tüm titreşimlerinin girdiği,her düzeyde, karma taşıyan tüm varlıkların,tüm arzularının tüm eylemlerinin,tüm fikirlerinin zengin depolarının bulunduğu yerdir.Akaşik görüntüleri(bundan sonra böyle söyleyeceğiz)her kim okur ve bu bilgiye sahip olursa ebediyen uyacak ve belli bir farkındalığa ulaşacaktır.Bu akaşik görüntülerin tüm gerçekliğiyle; bir projeksiyon makinasında akıp giden slaytlar gibi"sanki geçmişten gelen öylesine bir sahnenin, eğitilmiş bir zihinle astral madde ekranı üzerine atılmış hali gibi;onun uzak olaylarının bile her ayrıntısı doğru olarak yansıtılmasıyla,yaşam üretilebilir.
Mesela; geçmişte belirmiş olan nefret titreşimlerinin, bugün ve gelecekte kasıtlı olarak kendimize karşı işlemesini önlemek için, sevgi titreşimleri konumuna getirilmesi gerekir.
Hapis hücresinin ortasında özgür Ruh her zaman kendisidir ve kendisinin inşa ettiği duvarları yıkabilir. Kendisinden başka bir gardiyanı yoktur, özgürlüğünü isteyebilir ve isteyerek onu elde edecektir.
Güç uyumdur zayıflık uyumsuzluktur. Güzellik uyumdur çirkinlik uyumsuzluktur. Bütün doğada zevk; hisseden bir varlığın uyumlu ve ritimli titreşimlere verdiği cevaptır; acı ise uyumsuz ve ritimsiz olanlara verdiği cevaptır.
Annie Besant