"Böyle düşünmemelisin," dedi Florinda. "Bizler birer savaşçıyız ve savaşçıların zihinlerinde yalnızca bir tek şey vardır-özgürlükleri. Ölmek ve Kartal' a yem olmak bir mücadele değildir. Oysa sessizce Kartal'ın çevresinde dolaşarak özgürlüğe kavuşmak, en büyük cesarettir.
Don Juan, bir bütün olarak varoluşumuzun algılanabilen iki bölümden oluştuğunu söylemişti. Bunların birincisi, hepimizin algılayabildiği cismani beden; ikincisi ise, yalnızca görücülerin algılayabildiği, bizlere devasa saydam yumurtalar görünümünü veren bir koza olan saydam bedenmiş. Don Juan'ın söylediğine göre, büyücülüğün en önemli amaçlarından biri de bu saydam kozaya ulaşabilmekmiş; bu amaç, rüya görmenin incelikli bir biçimde kullanımı ve onun yapmama adını verdiği, oldukça titizlik gerektiren dizgesel bir uygulamayla gerçekleşirmiş. Don Juan yapmamayı tüm varoluşumuzu, saydam kısmının farkına varmaya yönelten alışılmadık bir eylem olarak tanımlamıştı.
İz sürme sanatının beşinci kuralını doğru biçimde uyguladın," dedi. "Dikkatinin dağılmasına izin verme.". "Beşinci ilke nedir"?" diye sordum. "Baş edemeyecekleri durumlarla kaşılaştıklarında savaşçılar bir an için geri çekilirler," dedi. "Zihinlerini rahatlatırlar. Zamanlarını başka bir şeyle uğraşarak geçirirler. Herhangi bir uğraş olabilir bu.