Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Katilin Meselesi

Algan Sezgintüredi

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ama nedir, hep söylüyorum; vicdan meselesi, sesine sağır doğanlar dışında tabii, kimse için es geçilecek bir mesele değildir.
Sayfa 310Kitabı okudu
hayallerinizin kahramaninda aradıklarınızdan biri üniversite diplomasıysa, o da var yani..
Reklam
"E, peki," dedim, "Hamlet'in bu yerli malı versiyonunda, bana düşen nedir? Tamam, elbette genç Selçuk’un, masumiyet timsali Filiz'ciğin sözlüsü ve kısmetsiz Danimarka Prensi Hamlet, Filiz'in de Ofelya olduğunu; bu durumda babası Osman ağanın her işe burnunu sokmaya meraklı, iyi niyetli ama çok geveze Polonius rolünü üstlenmesinin kaçınılmaz hale geldiğini ve hikâyeye uyacaksa tabii, Selçuk'un, hayaletten gerekli bilgiyi almasını müteakip, babasını öldürüp yerine geçen, üstüne bir de annesini yatağına alan Clau-dius Şahap Amca'sından intikam almak için deli ayaklarına yatarak harekete geçeceğini, arada Osman Ağa'nın kazayla, Filiz'in de intihar ederek canından olacağını anlamıştım. İşin çatısı, ilk bakışta, büyük ustanın, defalarca kullanıldığı halde elbette asla eskimeyen şablonuna, romanlarda kullamılacak kadar benziyordu ve olayların gelişiminin de, hani demiştim ya, Vedat işin içine girdiğinde illa saçma yönlere doğru gideceği kabul edilirse, saydıklarımın hepsinin yaşanması beklenebilirdi. İyi de, Shakespeare'in ölümsüz tragedyasına, muhtemelen işin suyu çıkmasın diye koymadığı özel dedektiften, yani benden istenen neydi?
İnterlüd: Ey ruh, geldiysen... Bir varmış, bir yokmuş: Bir zamanlar, her yanı saran onca rivayetten birine göre, Dünya'nın tam ortasında bulunan ve diğer birçok özelliğinin yanında, bugünkü halkının atalarının tarih boyunca pek çok kişinin tavuğuna kışt demesi yüzünden başı dertten hiç kurtulmayan Türkiye adlı bir ülke varmış.
Hem, bilmiyor muyuz; insanlar acıyla başetmek için türlü yola sapar; kimi içer, kimi coşar, kimi içine kapanır...
Bunun üzerine John, "Joseph de Maistre der ki," deyip gözlerini kapadı ve ezberlemekle kalmayıp kim bilir ne demeye dilimize, tabi kendince, çevirdiği şu cümleleri sıraladı: "İnsanoğlunun yıkıcı eli yaşayan hiçbir şeyde ayrım gözlemez; beslenmek için,güzelleşme için, saldırmaya için, savunmayı için, eğlenmek için, öldürme için öldürür. Gururlu ve korkutucu bir aaa... kraldır; her şey ister ve hiçbir şey ona karşı koyamazdır. Koyun barsaklarını çıkarıp harpına tel yapar. Kurdun dişini söküp kendine süs yapar. Filin dişini koparıp çocuğuna oyuncak yapar. Sofrası cesetlerle doludur. Tüm bu vahşette onu kim durdurabilir? Kendisisi. İnsanın katlinde sorumlu insandır. Canlı yaratıkların şiddetle yok edilmesiyle ilgili büyük yasa böylece tamam olur. Ebediyen kanla yıkanacak tüm dünya, aslında tüm canlıların kurban edileceği boş bir sunak taşından ibarettir. Sonu olmadan, ölçüsü olmadan, duraksama olmadan... Ta ki canlılar tükenene, kötülük yok olana ve ölüm ölene kadar."
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
sanki Sodom ve Gomore'nin elçisiymişim, kim bilir nerelere soktuğum parmaklarımı yıkamadan yola çıkmışım gibi ters ters bakarak masaya oturdu.
Sayfa 227Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.