Kaybolan O Günler, Akrobat Lubinin bir gün antrenman sırasında kafasını sertçe yere vurmasıyla başlıyor. Uyuyor, kalktığı zaman bir gün atladığını görüyor. Kaybolan günler hakkında bir şey hatırlamayan ve o günlerin kendisine zıt başka bir benlik tarafından hareket edildiğini anlayan Lubin için zorlu günler başlıyor. Öteki benlik ile kamera aracılığı ile iletişim kuruyor ama işler pek yolunda gitmiyor. Öteki, kendini geliştirmeye, öğrenmeye ve zamanla daha baskın olmaya başlıyor. Lubin için kaybolan günlerin sayısı artmaya başlamasıyla işler içinden çıkılmaz bir hal alır.
Merak uyandırıcı, son derece özgün bir hikâye. Kahramanımız belki şizofrendi belki de çoklu kişilik bozukluğu yaşayan insanlardan birisiydi. Ama hepimizin kaybolan günleri olduğunu göstermesi oldukça değerli. Sevdiklerimizle ilgilenmediğimiz, hayatın ve doğanın farkına varmadığımız, tadını çıkarmadığımız, şükretmenin ne kadar değerli olduğunu bilmeden geçirdiğimiz o kayıp zamanlar.
İşte edebiyat işte sanat bu dedirtiyor kitap. Sizi şaşırtıyor, düşündürüyor ve buradan hareketle size yeni kapılar açmanız çin güç sağlıyor. Duygusal bir hikâye, çizimler sade ve güzel, renk seçimleri çok daha güzel, hikaye akıcı. Her sayfayı çevirişimizde, nasıl son bulacak diye merak ettiren bir eser.