Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı Tarihi

Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni

Ahmet Şimşirgil

Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni Gönderileri

Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni kitaplarını, Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni sözleri ve alıntılarını, Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni yazarlarını, Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kanuni Sultan Süleyman
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi (Cihanda bir nefeslik sağlık gibi devlet -mutluluk, talih- bulunmaz.)
Sayfa 336 - Timaş Yayınları 21.Baskı
Yahya Efendi ne de güzel anlatmış Sultan Süleyman'a
Bir devlette zulüm ve haksızlık yayılsa, bunu işitenler de "aman neme gerek" dese ve mani olmasalar; bir koyunu kurt değil çoban yese, bunu bilenler hakikati söylemeseler; fakirlerin, muhtaçların, gariplerin feryadı göklere çıkıp, bunları taşlardan başkası işitmese, işte o zaman felakettir. Neslinin o zaman yok olmasından korkulur. Hazinelerin boşalır. Askerin itaat etmez ve yolundan gitmez olur. Şayet bunlar zuhur ederse, işte o zaman yok olmak mukadderdir...
Sayfa 335 - Timaş Yayınları 21.Baskı
Reklam
Kanunî der ki;
Hakikatte velinimet halktır ki, onlar ziraat ve çiftçilikle meşgul olmak için gayret ederlerken âdeta huzur ve istirahatı kendilerine haram ederler. Kazandıkları nimetlerle de bizi doyururlar.
Sayfa 326 - Timaş Yayınları 21.Baskı
Akıllı olanlar iki günlük dünyaya bel bağlamazlar; onun cilvelerine aldanmak büyük bir gaflettir. Dünya hayali geçici bir andır. Ömür, bir muma benzer. O ışık, o mumda sürekli kalmaz; er geç söner. Sevinç bir gölgeye benzer. Eni ve boyu sürekli değişir. Gül, güzellik, şu, ateş ve yele benzerler. Bunlara gönül vermeye gelmez.
Sayfa 319 - Timaş Yayınları 21.Baskı
İnsanın dünyadaki mevkiinin derecesi ne kadar yüksek olursa olsun, şahsıyla bir varlık gösteremez. Dünyada esasen hiçbir şey sabit değildir. İyi talihe hiçbir zaman güvenilmez. Bülbül baharı görünce şevkle ötmeye başlar. Fakat ne bahar ilelebet devam edebilir ve ne o bülbülde o şevk ve sefa sürekli kalabilir. Bir hazan yeli esince o bülbülün dili bağlanır.
Sayfa 318 - Timaş Yayınları 21.Baskı
Sultan Süleyman
Bî-vefâ yârin Muhibbî cevrini ma'zûr tut Yârsiız kalır cihânda ayıpsız yâr isteyen (İnsanları eksikleri ile beraber sev. Zira kusursuz dost arayan dostsuz ve arkadaşsız kalmaktadır.)
Sayfa 310 - Timaş Yayınları 21.Baskı
Reklam
Şair Bâkî
Deşt-i fenada mürg-i hevâ durmayup konar Tîgun Hudâ yolunda sebîl itdi kanları (Yokluk çölünde ölüm kuşları durmadan inip kalkıyor; çünkü senin kılıcın Allah yolunda kanları sebil gibi akıttı.)
Sayfa 307 - Timaş Yayınları 21.Baskı
Cihan padişahının cenaze namazı, ölümünden tam elli gün sonra, kendi yaptırdığı Belgrad Ulu Camii'nde kılındı. Sultan Selim ağlıyordu. Yeni padişahın baş hocası Hace-i Sultanî Ataullah Efendi'nin: "Er kişi niyetine!" sadası, gözün alabildiğine uzanan safları bir defa daha teessür ve heyecanla titretti.
Sayfa 306 - Timaş Yayınları 21.Baskı
İbrahim Paşa'yı idama götüren güç zehirlenmesi.
"Bu büyük devleti idare eden benim. Her ne yaparsam yapılmış olarak kalır. Zira bütün kudret benim elimdedir. Memuriyetleri ben veririm. Eyaletleri ben tevzi ederim( bölüştürürüm, dağıtırım). Verdiğim verilmiş ve reddetiğim reddedilmiştir. Büyük padişah bir şey ihsan etmek istediği veya ettiği zaman bile eğer ben onun kararını tasdik etmiyecek olursam gayr-i vaki(olmamış) gibi kılınır. Çünki her şey harb, sulh servet ve kuvvet benim elimdedir." Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, s. 356-357. İbrahim Paşa'nın Macar Kralı Ferdinand'ın elçilerini kabulünde söyledikleridir.
Sayfa 113 - Timaş Yayınları
Sigetvar Kalesi
Ateş'i kahrınla ya Rabb! Oda yansın bu hisar!
Sayfa 298 - Kanuni Sultan Süleyman - Timaş Yayınları 21.Baskı
358 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.