Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları

James Churchward

Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları Gönderileri

Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları kitaplarını, Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları sözleri ve alıntılarını, Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları yazarlarını, Kayıp Kıta Mu'nun Çocukları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Seylan, Hint yarımadasının güney noktası olan Komerin Burnuna yakın küçük bir adadır. Çok güzel bir coğrafyaya sahiptir ve "Hindistan'ın alnındaki inci" olarak adlandırılmıştır.
Sayfa 253 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Sümerler ve Akadlar
Sümer, "düz topraklar ya da ovalar" anlamına gelen bir başka Naga- Maya sözcüğüdür. Sümerlerin adı, ova insanları anlamına gelen bu kelimeden gelir. Böylece Sümerlerle Akadların aynı halk oldukları anlaşılmaktadır. Aradaki tek fark bunlardan birinin içerilerde yaşayan köylüler, diğerinin ise deniz kenarında yaşayan insanlar olmalarıdır. Oysa tarihçiler, Akadlarla Sümerleri iki ayrı halk gibi ele alırlar ki bu yanlıştır.
Sayfa 242 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çinliler
Günümüzde Çinlilerin birçoğu son derece beyaz tene sahiptir. Bu, damarlarındaki Uygur kanına işaret eder. Günümüzün alt sınıflarına mensup Çinlileri ise Uygur kanı taşımazlar; onlar eski sarı Moğolların torunlarıdır.
Sayfa 235 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Çin İmparatorluğu nasıl oluştu?
Uygur İmparatorluğu döneminde beyaz Uygurların birçoğu sarı ırktan Moğollarla evlenmişlerdir. Moğol ülkesi Uygur İmparatorluğunun güneyine düşüyordu ve bu çapraz evliliklerin çocukları ilk Çin İmparatorluğunu oluşturdular.
Sayfa 235 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Tibet, bir zamanlar büyük Uygur İmparatorluğunun parçasıydı. Bu elbette, dağların yükselişinden önceydi. O dönemde ülke düzlük ve verimliydi. Bugün ise dünyanın en yüksek platolarından birini oluşturmaktadır ve üzerinde çoğunluğu batı-doğu yönünde olan yüksek dağlar vardır. Dünyanın en yüksek noktası olan Everest Dağı, Tibet sınırları içinde yer alır. Tibet'e "dünyanın çatısı" denegelmiştir.
Sayfa 233 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Bir manastırdaki eski bir kayıtta şöyle denir: "Uygurların başkenti tüm insanlarıyla birlikte, İmparatorluğun tüm doğu kısmını etkileyen ve her şeyi yok eden bir tufanla yok oldu." Bu eski kayıt, jeolojik olaylarla kanıtlanmaktadır.
Sayfa 229 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Uygur türkleri
MÖ 500'lerden kalma bazı Çin kaynakları, Uygurları "açık renk saçlı, mavi gözlü" şeklinde tanımlamaktadır.: "Uygurların tamamının parlak simaları, süt beyaz tenleri ve farklı renkte gözleri ve saçları vardı. Kuzeyde, mavi göz ve açık renk saç baskınken, güneyde koyu renk saç ve göz rengi hakimdi."
Sayfa 229 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Büyük Uygur İmparatorluğu
Uygurların tarihi, Ari ırkların tarihidir, zira gerçek Ari ırkların tümü, Uygurların atalarından gelmektedir. Uygurlar Üçüncü Zamandan itibaren Avrupa'nın iç kısımları boyunca yerleşim zincirleri oluşturdular. İmparatorluk Büyük Manyetik Felaket ve dağların yükselmesi sonucu yok olduktan sonra hayatta kalmayı başaranlar ya da onların soyundan gelenler Avrupa'da yeniden yerleşimler oluşturdular. Bu, Buzul Çağına rast gelir. Slavlar, Tötonlar, Keltler, İrlandalılar, Bretonlar ve Baskların hepsi Uygur kökenlidir.
Sayfa 227 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Büyük Uygur İmparatorluğu
Büyük Uygur İmparatorluğu, Güneş İmparatorluğu Mu'ya ait olan en büyük ve en önemli koloni imparatorluğuydu. Uygur İmparatorluğu, Mu'nun ardından, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük imparatorluğuydu.
Sayfa 227 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Güney Hindistan'da yaşayan ilk halk Tamiller denilen siyah bir ırktır. Etnologlar Hint Yarımadasının güney kısmına verdikleri Dravida adından hareketle, onlara Dravidler de demişlerdir.
Sayfa 223 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hindu Arileri, Uygurların bir kolunun soyundan geliyorlardı ve dağlar yükseldiğinde, Hindukuş yakınındaki Afganistan dağlarından kaçmak durumunda kaldılar. Medler ve Persler, bu insanların kuzeydeki devamı sayılırlar.
Sayfa 219 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Kutsal Kitaplar: Altın Çağ Kitapları
Altın Çağ Kitapları, Mu'nun Kutsal Yazılarının doğuda aldığı addır.
Sayfa 211 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Mit mi tarihçe mi?
Modern Hindu tarihçiler Ramayana ve bazı diğer Hindu metinlerini mit olarak görseler de Hindular hiç de böyle düşünmemektedir ve bence haklı olan Hindulardır. Biz bu metinlerin kökenini ve nereden alındıklarını biliyoruz. Bunlar mit değildir, sadece kendi zamanlarının alışılmış üslubuyla yazılmış tarihçelerdir. Genel olarak son derece semboliktirler ve tarihçiler bu sembolik anlatımları anlayamadıklarından mit diye sınıflandırmışlardır.
Sayfa 202 - Omega YayınlarıKitabı okudu
"Güneşin altında yeni hiçbir şey yoktur."
Sayfa 202 - Omega YayınlarıKitabı okudu
Hava gemileri
Hava gemilerinden bahseden tüm kayıtlar, unların kendi kendilerine hareket ettiğini, kendi başlarına çalıştığını özellikle belirtiyorlar. Başka bir deyişle, kendi güçlerini uçarken üretmektedir. Hiçbir yakıt söz konusu değildir. Bana öyle geliyor ki bu bilgiler ışığında ve tüm böbürlenmelerimize rağmen, bizler henüz bu noktadan 15-20 bin yıl gerideyiz. Uçaklardan bomba fırlatmak bizler için yeni bir olay; geçmişi 20 yıl bile gitmiyor, ama burada 15-20 bin yıl önce bunun yapıldığını öğreniyoruz. Rawan, ateş saçan dairesel bir silahla vuruluyor: Günümüzün makineli tüfeklerine umulmadık derecede benzeyen, gürültüler çıkaran bir silah. Biz ise hala insanlık tarihinin hiçbir döneminde, bu denli akıllı bilim adamlarına sahip bir dönemin olmadığını öne sürerek böbürleniyoruz. Cehaletle taçlanmış saf benmerkezcilikten başka nedir ki bu? Eskilerin bilgece sözünü anmadan edemiyorum: "Güneşin altında yeni hiçbir şey yoktur." Aşağı yukarı aynı tarihlere ait birçok Çin kaynağı da bu eski uçan makinelerden söz etmektedir.
Sayfa 201 - Omega YayınlarıKitabı okudu
139 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.