Dikkat spoiler içerir.
Son derece güzel bir fantastik kurgu serisinin başlangıç romanı. Tanrı Tekgöz Torak, başka bir tanrı olan Aldur'un Küresini çalar ve onunla dünyayı değiştirir. Ama Aldur'un çırağı Belgarath, küreyi tekrar alır ve Torak'tan saklar. Bu arada kızı Polgara da Riva vekilharcı Brand ile evlenir. Yüzlerce yıl sonra Torak'ın orduları ile Çerak, Riva ve diğer ordular savaşır. Torak ile düello yapan Brand onu yenince savaşı iyiler kazanır. Binlerce yıl sonra Faldor çiftliğinde Pol teyzesi ile yaşayan Garion, bir gün Kurt ile beraber yola çıkar. Seldar'dan yola çıkan bu ekibe İpek, Barak ve demirci Durnik de eklenir. Bir hırsız, çok önemli bir şeyi çalmıştır ve onun bulunması gerekmektedir. Yolda Sendarya kralı tarafından yakalanan ekip, Çerak ülkesine toplantıya gider. İpek aslında bir Drasniya prensi, Barak da Çerak kralının kuzenidir. Kurt Belgarath, Pol ise Polgara'dır ve toplantı esnasında Gorian'ın sayesinde bir isyan girişimi engellenir. Aşarak adında bir Grolim, yani Torak büyücüsü, Garion'un peşindedir. Hırsızı yakalamak için yola çıktıklarında Belgarath, Garion'a yavaş yavaş merak ettiklerini anlatmaya başlar. Büyük büyük dedesi ve halası ona neler anlatacaktır? Çerak'taki kahin kadın Garion'a neden Yüce efendi demiş ve bir mirastan bahsetmiştir? Barak, neye dönüşecektir? Bu ekibin başına daha neler gelecektir? Soluksuz okunan bir roman. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri.