Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kemalizm Sonrasında Türk Kadını II

Bernard Caporal

Kemalizm Sonrasında Türk Kadını II Gönderileri

Kemalizm Sonrasında Türk Kadını II kitaplarını, Kemalizm Sonrasında Türk Kadını II sözleri ve alıntılarını, Kemalizm Sonrasında Türk Kadını II yazarlarını, Kemalizm Sonrasında Türk Kadını II yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadınların siyasal yaşama katılmaları, Türklerde bir gelenektir.
bazılarının 'şeyhleri'de kendini ilah olarak görüyor:)
Tarsus'a bir gezisinde, halk Gazi'yi alkışlamak için toplanmıştı. Eski bir savaşçı kadın, Kara Adile Çavuş, önünde secdeye kapanarak ona saygısını göstermek istedi. Mustafa Kemal, kadını yerden kaldırdı ve gözleri yaşla dolu, şöyle dedi: "Kahraman Türk kadını, sen, yerlerde sürünmeye değil, omuzlarımız üstünde göklere kadar yükselmeye layıksın". Bu sözler, o kadının kişiliğinde tüm kadınlara söylenmişti.
Reklam
Mustafa Kemal açısından, Türk kadını için eğitim görmek yalnızca bir hak değil, fakat aynı zamanda bir ödevdir. Çocuklarının ilk eğiticisi olarak o erkek kadar, hatta ondan da fazla kendini yetiştirmelidir. "Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok münevver, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar." Türkiye'de öğretim, hiç değilse ilkokulda, bazı orta dereceli okullarda ve açıktır ki, üniversite ve yüksekokullarda karma olacaktır.
Din ve ahlak zayıfladığı için toplum çürümüştür... Bu ülkeye imanın yeniden doğduğu gün, her şey yeniden doğacaktır. Oysa yeniden doğan, yobazlık oldu.
Menderes zaten, pek çok Kemalistin gözünde Atatürk devrimine ihanet etmişti.
"Türk kadını savaş sırasında ülkeye çok büyük yardımda bulundu; herkes gibi o da acı çekti. Bugün o özgür olmalıdır; eğitim görmeli, okullar kurmalı, ülkede erkekle eşit bir konuma sahip olmalıdır. Buna hakkı vardır"
Reklam
Kızlar için, erkek çocukların tarım derslerinin yerini alan el ve ev etkinlikleri, kırsal yaşam koşullarına uydurulmuş bir nitelik kazanır. Amaç, onlara "evde ve ailede yaşamı iyileştirebilecek bilgi ve becerilerin kazandırılması, yaşamın daha sağlıklı ve daha mutlu kılınması ve genel olarak kırsal alanda yaşam koşullarının ve düzeyinin de yükseltilmesidir"
İlköğretimde okullaştırılmış kız sayısı 1923-1924 ders yılında 62.954'ten, 1970-1971 ders yılında 2.120.754'e yükselmiştir. Mutlak rakam olarak okullaştırılan kız öğrenci sayısı, demek ki, 33.69 katı artmış olmaktadır, oysa aynı dönem içinde erkek çocuklarda bu artış yalnızca 10.59 katı olmuştur.
Böylece tüm Türkler gibi gençlik, esas olarak dil, kültür ve tarih ortaklığına dayalı bir ulusal birliğe ait olmanın canlı duygusu ile deviniyordu, ki bu hâlâ böyledir. Bunun da Türk halklarının feminist geleneklerini yeniden değerlendirdiğini görmüştük.
Mustafa Kemal açısından, Türk kadını için eğitim görmek yalnızca bir hak değil, fakat aynı zamanda bir ödevdir. Çocuklarının ilk eğiticisi olarak o erkek kadar, hatta ondan da fazla kendini yetiştirmelidir. "Kadınlarımız hatta erkeklerden daha çok münevver, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar. Eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa böyle olmalıdırlar." Türkiye'de öğretim, hiç değilse ilkokulda, bazı orta dereceli okullarda ve açıktır ki, üniversite ve yüksekokullarda karma olacaktır.
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.