O son neydi öyle!
Evet hızlı bir giriş yaptım biliyorum. Baştan alayım.
David Hunter Serisi'nin bu 2.kitabında karakterimiz, Runa Adası'na, bir cesedi inceleyip cinayet mi, değil mi, söylemek için yollanıyor. Sonra da, dengesiz havanın da olaya dahil olmasıyla, işler çok fena karışıyor.
Başlarda çok durağan ilerledi. Bunun sebebi sürekli aynı insanlar, kısıtlı bir alan, sürekli kirlenen olay yerleri ve karakterlerimizin kuyruklarını kovalıyor gibi görünmesiydi. Ama durağanlık hiç de sıkıcı değildi.
İki kişiyle ilgili şüphem vardı, haklı çıktım ama bambaşka şekillerde! Hele bir tanesi ağzımı açık bıraktı! Soraki bir detayda ise dedim ki, sonraki kitaplarda bu ayağımıza dolanacak, kitabın sonunda dolandı!
Canı gönülden verdim 10 puanı. Polisiye tutkunlarına, serinin bu kitabını da tavsiye ederim, keyifli okumalar şimdiden.
#OrtakOkuma
#OkudukBitti
#SimonBeckett
#KemiklerinŞifresi 368 sy
Öncelikle tanıtıma , kitabımızın yine bir önceki kitap gibi tam olarak adını taşıdığını söyleyerek başlamak istiyorum...
Ölülerin de bizlere bir şeyler anlattığını biliyor musunuz
Tanınmayacak durumda olsalar veya sadece kemikten oluşsalar bile
250 derecede insan
KEMİKLERİN ŞİFRESİ
Kemiklerin Şifresi kitabının yorumuyla sizlerleyim. Kan donduran akıl almaz cinayetler ve titizlikle yürütülen bir soruşturma. Dr. Hunter'in işi şimdi daha zor. Yanmış cesetlerden kimlik tespiti yapmak onun için çok zor olacak. Peki katil neden böyle bir yöntem izledi? Okurken hayretler içinde kaldım, maktullerin o
"Kolay değil. İncelediğim kalıntılar genellikle yabancılara aittir. Onları yaşarken değil, sadece ölümlerinde tanırım. Bu seferkiyse farklıydı; genç polis memuruna ait anılarımla önümde duran yanık cesedi bağdaştırmam zordu."