Bu ülkenin bütün kırılgan insanları, zalim bir dünyada zalim insanlar olmayı seçmedikleri için kırılgandırlar. Anlatacak bir hikayeleri olduğu için, esen rüzgar onlara dokunduğu için, insan oldukları için kırgındırlar.
Kuşkusuz, takvim zamanı durduk yerde hayatları mıza girmedi. Önce tabiatın tılsımı bozuldu, Tanrının pencerelerini seyretmek böylece beyhude bir iş haline getirildi. Kadim Afrika kültürlerinde dağların Tanrı'yla konuştuğuna inanılırmış, insanlığın önderi de, "Uhud bizi sever, biz de Uhud' u severiz" buyurmuşlardır. Dağı da yaratılmışların arasında gören, onu seven, onun da kendince kulluk ettigini düşünen bir anlayış, elbette Tanrının pencerelerini seyretmemizi ister.
"Bu ülkenin bütün kırılgan insanları zalim bir dünyada zalim insanlar olmayı seçmedikleri için kırılgandırlar. Anlatacak bir hikayeleri olduğu için, esen rüzgar onlara dokunduğu için, insan olduklan için kırılgandırlar. "