Benliğin alanı,büyük,araştırılmamış bir coğrafyadır…deneyimlerimiz, duygularımız, kendimize bakışlarımız,anlayışımız genellikle sınırların uzağındadır.Ne kadar sık kendi içimizde hapis kalırsak, aslında o kadar sık kendi dışımızda sürgün yaşıyoruz. İnsan çağdaş hayatın temel koşullarından birinin benliğine kendisine duyulan tatmin edilmeyen bir özlem olduğunu rahatlıkla söylenebilir