Kiralık Adam kitaplarını, Kiralık Adam sözleri ve alıntılarını, Kiralık Adam yazarlarını, Kiralık Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birbirini tanımak ve beden dilini anlamak o kadar kolay mıydı? Yıllardır birlikte mutlu yaşayan çiftlerin en büyük silahı bu değil miydi, tıpkı bir müzisyen ve çellosu gibi, birbirini çok iyi tanıyıp ahenk içinde olmak!
Çok çok uzun zaman evvel okuduğum ve hayatımda okuduğum en “ilginç” kitaplar listesinde yer alan bir kitap. Basit bir okuması olan ama tuhaf bir kurgusu olan bu kitap gerçekten tam anlamıyla “ilginç”ti benim için. Alışılmadık bir aşk hikayesi. Çerezlik kitap önerisi olsun :)
Ne beyaz dizi ne siyah... Ne tam ne yarım... Ne güzel ne kötü... Ama soluksuz okuduğum bir roman.
Karakterler ve kurgu havada kalmıştı. Kim neyi savunuyor belli değildi. Önce bir yönde ilerleyen düşünceler sonra tam ters yönde ilerliyordu. Kimi zaman bilgilendirme, kimi zaman laf çakma dürtüsü ile yazıp geçmişti yazar. Hiç bir şeyin hakkını tam vermemişti.
Ben okurken hikayeyi kafamda tamamladım sanırım. Uyumsuzlukları törpüleyip eksiklikleri yamadım. Erkek karakterin süper özelliklerini yok saydım. Kadın karakterin söylemek istediklerini satırlar arasında yakalayıp hikayenin tümüne yaydım. Toplumsal mesaj haykırışlarında yazarı sayfaların dışına öteledim. Bu yüzden de kitabı elimden bırakamadım. Bir kitabın bunu başarabilmesi de bir başarı bence.
Ben aslında yazarı anladım. Yeterince güçlü ifade edememiş olsa da hikayenin ana fikrine saygı duydum. Keşke daha özenle işleyebilmiş olsaydı diyeceğim ama açıkçası bu kadarı bana yetti. Bomboş satırlarla üç beş cilt dolduran hikayelerdense eksiğine rağmen beni ağlatabilen bu hikayeyi okumayı tercih ederim.
Yazarın ilk ve tek romanı diye biliyorum ama yanlışta olabilir. Bu sebepten biraz insaflı olmak lazım. Gayet akıcı ve doğal bir kalemi var yazarın. Buna kimse bir şey diyemez herhalde. İçeriğindeki cinsellikte dahi hiçbir sorun görmüyorum. Fakat romanın konusu ve kurgusu fazla havada kalıyor. Bana karakterler ve olaylar örtüşmüyor gibi geldi. Kafamda bir türlü oturtamadım. Bu da kitabı bitirmekte zorladı beni. Özellikle erkek karakter çok mükemmelleştirilmişti. Jigololuktan vajinusmus uzmanlığına giden bir kariyer ne bilim...o ney yahu.
“Türklerde cinsellikle ilgili kitap yazabilir “ mantığıyla yazıldığına emin olmakla beraber; sonunda da , romanı mutlu sonla bitirmeyim hayal ile gerçeğin isimlerine kader bağı yükleyim diyerek bitirilen bir kitap.
Pembe dizi tadında içerik olarak kimseye bir şey katmayacağını düşündüğüm bir kitap ne yazık ki. Türk edebiyatında içeriğinde bolca 'snob' kelimesinin bulunduğu bir kitabı beğenmem söz konusu değil. Genel itibariyle aşk romanları sevmiyorsanız zamanınızı başka bir esere ayırabilirsiniz.
Akıcı bir dili var roman olaylar insanı kitabın içine çekiyor ancak çok fazla 18 cinsel içerik barındırdığı için benim için eksilerde puanım bu yüzden düşük
Olayların çok çabuk gerçekleşmesi ve oradan oraya atlaması dışında gayet güzel bir kitaptı. Sadece sanki biraz daha uzun olması gerekliymiş gibi hissettim. Gerçi yazarın aşırıya kaçtığını düşündüğü kısımları kestiğini okumuştum yanlış hatırlamıyorsam ama. Sonu hiç beklediğim gibi bitmedi "ne ki sadece masallar mutlu sonla bitiyordu..."
... bu kez o Hayal'e bakıyordu, uzun uzun... Gözlerinin içine. Ve kadının gözlerinin ne kadar derin anlamlar yüklü olduğunu düşünüyordu. Bu gözler neler görmüş, neler geçirmişti, bu gözler neler anlatabilir, neler saklayabilirdi, bu gözler insanı alıp götürebilirdi.
Cesurca bir deneme. Dozunda bir erotizm ve sürükleyici bir hikaye. Güncel ve gerçeğe yakın. Uzun bir süre etkisinde kaldım. Okurken filmnini kafamda çekiverdim. Roman okurken benim kendime göre oyunlarımdan biridir,romanı film gibi düşünebilmek. Bu nedenle fazla tasvir olan romanları çok beğenmiyorum. Bir film gibi düşünürken hikayenin bütünlüğünü bozmadan tasvirler beynimde canlanmalı.