Avuç içine saklanacak kadar küçük olsa aşk...Keşke, saklayıp heryere götürebilsen. Gönülçelen hiçbirşey kalmasın üzerinde. Bırak onu, bırak kendi evinde.
Büsbütün yanan bir daha yanmaz, unutma!
Hep bir daha tutuşacak kadar yanmalı kişi
Dur şimdi sen, yeter
Dur bu kıyıda
Kim bilir, belki bir gün, yeniden çıkarsın
Şimdi bilemeyeceğin bir yolculuğa…
Sen buralı değilsin
Arkana bakma. Taş olursun!
Sen olduğun yerde dur,
Nasılsa şehirde bir yolunu bulursun
Nasılsa olursun, nasılsa durursun
Bir gün masada sen yokken
Akıllarına geleceksin
Sanıyorsun, değil mi?
Arkana bakma. Taş olursun!
Konuşma onlarla
Lal! . .
Onlardan olursun
Kimse konuşmuyor dün geceden
Bak, yok senden başka olup bitenin üstüne düşen
Onlar susuyorlar kuralı bildikleri için
Tekrar ediyorlar içlerinden
Arkana bakma. Taş olursun!
Kimse konuşmuyor dün geceden
Bak, yok senden başka olup bitenin üstüne düşen
Onlar susuyorlar kuralı bildikleri için
Tekrar ediyorlar içlerinden
Arkana bakma. Taş olursun!
Herkes birini,
Biri mutlaka diğerini öldürür şehirde
Kırık kalpler elden ele
Şehirde herkesin kanı,
Herkesin dilinde
Kanamaktan en çok korkan en hızlısıdır cinayet işlemede ...
Madenlerin en zavallısını
en sevgilisini koydum içine.
Hiç kimse olmayı becerebilesin diye.
Çünkü gümüş kararıp hiç olur.
En parlak anındayken bile bilir
tozun toprağın halini.