Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kırım Harbi Sonrasında İstanbul

Baronne Durand de Fontmagne

Kırım Harbi Sonrasında İstanbul Gönderileri

Kırım Harbi Sonrasında İstanbul kitaplarını, Kırım Harbi Sonrasında İstanbul sözleri ve alıntılarını, Kırım Harbi Sonrasında İstanbul yazarlarını, Kırım Harbi Sonrasında İstanbul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkler herşeyden evvel büyük ağaçların serin gölgesini seviyor. Ağaçlann hatırı için birçok evin plânının de­ğiştirildiği oluyormuş.
Türkiye'de bekârlık iyi gözle görülmüyor. Evlenmek­te geç kalan erkek çevresinde pek tutulmuyor. Hatta bekâr adamın bazı semtlerde oturmasına da müsaade edilmiyormuş.
Reklam
Dün akşam sohbet sırasında M. Thouvenel ülkede ba­şını alıp giden düzensizlikten, ahlâk düşkünlüğünden söz ediyordu. Üsküdar da bulunan bir devlet dairesinin memurları on yıldır, senede sadece yüz kuruş maaş alı­yorlarmış. Sonunda sadrıâzama gidip şikâyet etmişler, o da şikâyeti haklı bulup bu iş yerine ellibin kuruş gönderilmesini emretmiş. Emri alan, önce kendine yirmibeşbinini ayırmış, büro şefi onikibini cebine atmış,za­vallı memurlara da ayda beş kuruşcuk ayrılmış. Arala­rından sekizi orduya yazılmış. "Bu kadar az gelirle na­sıl yaşamışlar" diye sorunca "Elbet ki çalmak zorunda kalmışlar, başka ne yapabilirlerdi ki?" diye cevap verdi M. Thouvenel.
Halk, bir yıla yakın bir zamandan beri askerin maaşı verile­mezken, düşüncesiz ve sınırsızca yapılan bu harcamaları tasvip etmiyor. Hükümdar ise söylenenleri duymamazlıktan geliyor. M. Thouvenel: "Padişah boğulan, ama geç kaldığı için yardım istemeyen bir adama benziyor" diyordu. Herkes ağabeyisi Abdülaziz'in onu saf dışı bı­rakmasını bekliyor. Halk Abdülaziz'e "Acımasız" oldu­ğu için ümit bağlıyor. Haydi hayırlısı, Türkler korku yaratan hükümdarları tercih ediyorlar. Abdülmecid on­lara fazla iyi ve yumuşak geliyor. Söylentiye göre; şey­hülislâm, serasker ve sadrıâzam birleşerek padişahı tahttan indirebilirlermiş. Sonunda da hükümdar sürgü­le gönderilirmiş.
Padişahın sarayında her gün dört— beşbin kişi yemek yiyor. Bu ülkede lükse çok değer veriliyor. Bir adamın önemi, doyurduğu kişi sayısınca artıyor.Bu noktadan bakınca Abdülmecid'in bulun­duğu yerin seviyesini koruduğu söylenilebilir.
İstanbul'da birbiri peşine gök gubbe altında yankılanarak berrak ve serin bir pı­narın suyu gibi akıp giden ezan sesini dinlemek insanda garip duygular uyandırıyor. Fanatik duyguları tahrik etmediği sürece Türkler, dünyanın en sakin ve en anla­yışlı insanları.
Reklam
Bir Doğu atasözü şöyle diyor: "Oturmak yatmaktan evlâdır, ölüm ise yatmaktan yeğdir".
Bir İstanbul sözü var,şöyle diyor:"Yanan evlerin ye­niden yapılması için harcanan para ile İstanbul'un her evi altın çivilerle inşa edilirdi."
İstanbul'da politika hiçbir zaman bulıransız ve meselesiz kalmıyor. Sahneye çeşitli oyunlar konuyor, kaldı­ rılıyor, zaferler ve düşüşler oluyor. Avrupa devletleri Türkiye konusunda öylesine ateşli münakaşalara girişi­yorlar ki, bir gün gelecek, ellerinde paçavradan farksız bir ülke kalacak.
Akrep bir alev çemberi içinde kalınca, çıkacak yer bulamazsa kendi kendini sokar zehirlermiş.
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.