Bütün bir yaşam deneyiminin imbiğinden geçirerek geliştirdiği ilkeler art arda kullanılmış, acımasızca tüketilmiş, bir şeylere alet edilmişti, BEN denilen çemberin içindeki adacıklar birer birer elinden kaçmış, çevresinde bağımsız uydular oluşturmuşlardı. Geride kalan boş kabuk ise yıkıma, çürümeye, hiç kimseyi kayırmayan zamanın insafına terk edilmişti.