Ağır Tahrik. Hamile kadınlar sokakta dolașmasın! Diyor malum birileri. Yasaklamakla olmaz kardeșim. Pozitif çözüm üretelim. Bundan sonra erkekler doğursun. Mesele kapansın.
Kitap için inceleme girmeyecektim aslında ama belki şaşıp yanılıp okumak isteyen olur, buralara bakıp benim gibi boş görüp şansa bırakmasın diye bir iki kelam etmek istiyorum.
Kitabı ucuzkitapal.com'dan 2 liraya satın aldım fiyatı bu denli düştüğüne göre stok tüketmeye çalışıyorlar diye düşürüp beklentimi düşürsem de öncesinde isminden dolayı istemeden epey yükselmişti, belki değeri bilinememiştir diye.
Gerçekten mükemmel bir tanıtımı var kitabın, esprili bir dil ve başarılı bir hiciv bekliyorsunuz.
"Kıro Diktatör" aslında kitabın konusu bir nevi, günümüz iktidarına ve iktidar "yalaka"larına cinsellik üzerinden yöneltilmiş sövgü ve eleştiriler.
İktidar yanlısı biri olmamakla beraber, bu denli sert bir üslubu yersiz buldum, bu arada kitap kısa yazılar ve manimsi şeylerden oluşuyor, bu da beni hayal kırıklığına uğratan bilmemkaçıncı nedendi. 45-50.ci sayfalardan sonra seviye epeyce yükselse de öfkeli üslup bir türlü sakinleşmek bilmedi.
Hedef görmemeye çalışarak okuduğumda eleştirileri haklı ve yerinde buldum, güzel konulara güzel yaklaşımlar yapılmıştı.
5 puanı aslında sadece alıntılarını paylaştığım 1-2 yazı ve paylaşmadığım başka birkaç yazı için verdim. Bunun dışında sokak ağzıyla yapılmış bir laf dalaşı gibiydi kitap benim için.
Kitap hakkında düşünüp yazdıkça puanımı düşürecek gibi oluyorum, o yüzden incelemeye 5 yazdım ama her an değiştirebilirmişim gibi düşünün lütfen.
Keyifli okumalarınız olsun. :)
"Geleneği kutsal, kutsalı korku
olarak kabul eden elemanların
geleneksel yemeği "döner"dir.
Kalın bir şişe katman katman
geçirilen etler sıkıştırılarak bir
bütün haline getirilir, sonra ateşin
karşısına konur. Kızaran et baştan
aşağı incecik kesilip alınır ve
birazcık çevrilir. Et yığını böyle
böyle kendi ekseninde gıdım gıdım
çevrilerek, kızaran et ince dilimler
halinde kesilerek, kalın şişe varasıya
ateşte pişirilir.
Elemanların bilinci parçalardan
oluşan katman yığınıdır. Bu
parçaların tümü korkuya geçirilir ve
gerçeğin karşısına konur. Gerçek
karşısında yalanlarından utandıkça
kızaran yüzünü soyan eleman
kendini biraz çevirir, yüz kızardıkça
soyulup atılır, sahte yüzleri dilim
dilim dökülen elemandan geriye en
sonunda korku kalır."
"Din ve inancı birbirinden ayırmışlardır.
Ortak ve değişmez inançları, değersiz
olduklarıdır. Değersiz oldukları için
saldırıya uğrayabileceklerini düşünürler, her an
korku içinde ve tetiktedirler.
Korkularını yatıştırabilmek için güç
peşindedirler. Bu gücü göstermek,
bunu güç olarak kabul ettirmek
zorunda hissederler. Bunun ispatı,
karşısındakinin korkması ya da saygı
göstermesidir. Bu durumda ondan
zarar gelmeyeceğini düşünerek geçici
olarak rahatlarlar.
Ne var ki, bu sonu gelmez çaba
değersizlik inancının yeniden üretimi,
sürekli beslenmesidir. İnançlarıyla asla
yüzleşmeyen, hiç sorgulamaksızın,
kayıtsız şartsız savunan elemanlar
değerli olduklarını düşündürebilecek,
hissettirebilecek her şeyi bir tehdit
olarak algılar ve hemen yok etmek için
saldırıya geçer."