Küreselciler için savaş para demekti. Ancak bir avuç küresel elitin "Kaostan Düzen Doğar" stratejisi doğrultusunda silah satmak ve savaşan devletlere kredi sağlamak suretiyle milyar dolarlar kazandığı ne yazık ki hiçbir resmi tarih kitabında yer almaz. Kan bağı, sermaye ortaklığı, evlilik veya ezoterik gizli örgüt üyelikleri ile birbirlerine bağlı olan bu seçkinler grubu, savaşlar çıkartarak ve çıkardıkları savaşlara parasal destekler sağlayarak tüm ulusların kaderiyle oynamaktadırlar. Tıpkı Hitler gibi bir "faşizm canavarını" yaratarak onu yok etmek için 50 milyon kişinin ölümüyle sonuçlanan İkinci Dünya Savaşı'nda olduğu gibi
Sultan 2.Abdülhamid, tehlikeyi erken fark etmişti. "Arkeolojik kazı" kılıfı altında Ortadoğu coğrafyasında yapılan çalışmaları sıkı takibe aldırmış ve bu takip sonucu 'arkeologların' (aslında bunlar jeologdu) petrol kuyuları kazdığını tespit etmişti. Nitekim büyük güçlerin enerji kaynakları üzerindeki rekabetinin farkında olan Sultan Abdülhamid, yayınladığı fermanlarla önlem amaçlı tüm petrol sahalarını devlet mülkü olmaktan çıkarıp kendi özel mülkü hâline getirdi.(Bağdat ve Musul'daki petrol alanlarını)Böylelikle bölge işgal edilse bile, şahıs malı olduğu için mülkiyet haklarının devam edeceği düşünülüyordu.
İran; tarih boyunca ABD/Batı ittifakı için iki şey ifade etmiştir. Birincisi petrol, ikincisi Sünni İslam'a karşı denge unsuru olması...
Bu nedenle Sünni İslam'ın güçlendiği dönemlerde İran'ın önü açılarak Ortadoğu'ya yayılması sağlanırken; Sünni İslam'ın zayıfladığı dönemlerde ise fazla ileri gitmemesi için İran'ın önü kesilmiştir.
Yani İran'ın uzarsa budanması, kısalırsa sulanması; ABD/Batı ittifakının Ortadoğu'daki temel politikalarından biriydi.
Peki, bugün 26 seçkin ailenin servetinin dünya nüfusunun yarısından fazlasının servetine eşit olduğu bu küresel oligarşik düzen nasıl kuruldu? Bunu deşifre edebilmek için öncelikle tarih kitaplarında adından hemen hiç söz edilmeyen ancak küresel oligarşi ve kapitalizmin en önemli temsilcilerinden biri olan Cecil Rhodes tan başlamamız gerekiyor. Her ne kadar ismi küresel oligarşinin tepesinde yer alan Rothschild ve Rockefeller aileleri kadar ün yapmamış olsa da Cecil Jhon Roses, küresel oligarşinin ve Yeni Dünya Düzeninin önemli fikir babalarından biriydi.