Hala sorup duruyorum kendime: Aidiyetlerin huzurlu limanlarını mı seçmeli, yoksa önünü görmeden adım atmanın dayanılmaz heyecanını mı tatmalı? Ya da biraz gidip biraz dönmeli mi? Biraz gidince döneceğimiz yeri tekrar bulabilir miyiz sahi? Dönmek istediğimiz yerler kalır mı, bizi bekler mi öylece?