Soyvetler Birliği'nin ilk kadın bakanı ve sıkı bir feminist olan Kollontai; proleter diktatörlüğün, burjuva cinsel ahlakını ve aile kurumunu kaldıracak dolayısıyla da kadınların kurtuluşunu sağlayacak olan yegane unsur olduğuna inanıyordu. Ona göre devlet, bir sonra ki devrimci kuşağı oluşturacak olan çocuklara yönelik meşru bir ilgi duyuyor
Vasya kımıldamaya cesaret edemiyordu. Bu apansız mutluluğun, bu parlak, ışıktan kanatlı mutluluğun, yüreğinden uçup gitmesinden korkuyordu. Sanki şimdiye kadar, yaşamın anlamını hiç bilmemiş, hissetmemiş, anlamamıştı. Ama şimdi, onu kavramıştı. Ne umutsuzluk, ne telaş, ne iş, ne keyif ne de bir amaç peşinde koşmak, yalnızca yaşam: saf ve basit. Yaşam; leylakların üstünde dönen arıların, ağaçlarda öten kuşların, çayırda cırlayan ağustosböceklerinin yaşamı gibi. Yaşam! Yaşam! Yaşam!