Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kök Tengri'nin Çocukları

Ahmet Taşağıl

Kök Tengri'nin Çocukları Gönderileri

Kök Tengri'nin Çocukları kitaplarını, Kök Tengri'nin Çocukları sözleri ve alıntılarını, Kök Tengri'nin Çocukları yazarlarını, Kök Tengri'nin Çocukları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hunlar savaşlarda ya da başka şekilde esir alınan kişileri kabiliyetlerine göre değerlendiriyorlardı.
Hunlar’da idare edenlerle halk , Hindistan ve Avrupa’daki gibi sınıflara bölünmüş değildi. Hun boylarının asil olma durumu onları birbirlerine karşı farklı hukuki haklarla donatmıyordu. Suç ve ceza konusunda hiçbir sınıf farklılığı ve ayrıcalık gözetilmiyordu.
Reklam
Hunlar arasında mahir marangozlar, tahta oymacılar vardı. Bunlar özellikle masa, sandalye, koltuk, dolap yapıyorlardı. Karyola ve perde kullanıyorlardı. Bu ev eşyasından çoğunu Çinliler Hunlardan öğrenmişlerdi. Hun hayat tarzından Çinlililerin etkilendiğine dair kendi kaynaklarında kayıtlar vardır.
(Mete) Kendisi yirmi altı devlet ve beyliği itaat ettirdiğini açıklamaktadır. Devletin sınırları Kore’de Aral Gölüne Baykal Gölünde Çin Seddine, Doğu Türkistan’ı içine alacak şekilde Tibet’e ulaşmıştır. Tamamını işgal edecek gücü olduğu halde Çin’i ele geçirmemiş; ancak , kendi ekonomisini güçlendirmek maksadıyla üstünlüğünü tanıtmış ve vergiye bağlamıştır.
Türk adına kaynaklarda çeşitli anlamlar verilmesine rağmen, neticede 1911 yılında yayınlanan Uygurca bir belgeden, kuvvet ve güç manasına geldiği anlaşılmıştır.
Arkeolojik çalışmaların sonucuna göre Türklerin sonradan bozkır hayatına göç ettikleri söz konusu edilmektedir.
Reklam
"Bayan" kelimesinin de iddia edildiği gibi Moğolca olmayıp, Türkçe "Bay" (zengin) kökünden türemiş olduğu ve sadece Moğollar tarafından değil, Bulgar Türkleri tarafından da kullanıldığı ortaya çıkmıştır.
Sayfa 263Kitabı okudu
Tanrının Kırbacı
Dünya tarihinde yaptığı kalıcı etki bakımından Attila tarihte ender yetişen milletlerin hafizalarında ölümsüzlüğe ulaşmış şahsiyetlerden birisidir. Hatırası etrafinda hemen bütün Avrupa milletlerinde ağızdan ağıza dolaşan hikayeler türemiş, binlerce yıl söylenmiştir. Diğer taraftan yazarlara ressamlara, heykeltraşlara konu olmuştur. Hakkında bir düzineye yakın opera bestelenmiştir.Savaş Tanrısı Ares'in "kılıcına sahip olduğu ve bu sayede bütün dünyayı ele geçireceği," sözü onun hakkinda söylenen efsanelerin en meşhurudur.
Sayfa 260Kitabı okudu
Papa'nın Attila'ya diz çöküşü
Attila 452’de yüz bin kişilik ordusu ile Alpleri aşarak Po Ovası’na girdi. Güneye doğru ilerleyerek romanın o zamanki boğaz kente rağmen dayı tehdide başladı. Saray büyük endişe içinde düştüğü gibi senato ne olursa olsun barış yapmaya karar verdi. Kilise de bu görüşe katılınca hitabetiyle ünlü Papa Leon başkanlığında büyük bir heyet hazırlandı. Attila bu heyeti ordugahında kabul etti; Papa imparatorluk ve bütün Hristiyan dünyası adına Türk Hükümdarından Roma’yı esirgemesini rica etti. Papa’nın ağzından Romanın teslim olduğunu öğrenen Attila, bu ricayı kabul etti.
Sayfa 258Kitabı okudu
Ares'in Kılıcının Attila'nın Eline Geçtiği Efsanesi
445'te Bleda ölünce yerine Attila tek başına Hun İmparatorluğu'nun hakimi oldu. Artık iktidarının zirvesine ulaşarak, o devir Asya ile Orta Avrupa'nın tek hakimi durumuna yükselmişti. Ona karşı koyacak hiçbir kuvvet kalmamıştı. Bunun psikolojik belirtisi olarak savaş tanrısı Ares'in uzun zamandan beri kayıp olduğu düşünülen kutlu kılıcını bir Hun çobanı bularak Attila'ya getirdiği söylentisi yerli Avrupa toplumları arasında yaygınlaşmıştı. O devir inanışına göre Ares'in kutlu kılıcının Attila'nın eline geçmesi artık yeryüzüne hükmetme yetkisinin Tanrı tarafından ona verildiğinin işareti sayılıyordu. Sadece psikolojik açıdan değerli olan bu söylenti Avrupa'da 20. yüzyıla kadar Attila'nın ününün ulaşmasını sağlamıştır.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.