Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeryüzünün Tarihi İnsanlık Tarihini Nasıl Şekillendirdi?

Kökenler

Lewis Dartnell

Kökenler Gönderileri

Kökenler kitaplarını, Kökenler sözleri ve alıntılarını, Kökenler yazarlarını, Kökenler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Modern insan yani homo sapiens bölgesel bir iklim değişikliği sırasında ya kuzeye Sina yarımadasına ya da Babel Mandeb Boğazı üzerinden salla, daha güneye doğru bir güzergah izleyerek, daha yağışlı koşullara ve yeşermekte olan bir ara diye sahip olan Arabistan yarımadasına giriş yaptı. Atalarımız Avrasya’ya doğru yayılmaya başladıkça Afrika’yı çok erken terk eden başka insansı türleri ile karşılaştık.Modern insanlar Orta Doğu’da Neandertallerle ırksal olarak düşük derecede karıştı. Böylece DNA’larının izini topladık ve dünyanın geri kalanını doldururken onu da yanımızda taşıdık. Bugün Afrikalı olmayanların genetik kodunun yaklaşık yüzde ikisini bu iz meydana getiriyor. Modern doğu Asyalıların avrupalılardan daha fazla Neandertal DNA’sına sahip görülmesi gerçeği, Avrasya üzerinden doğuya göç ederken insanların bir vesileyle en az bir süre daha Neandertallerle karıştığı düşüncesini akla getiriyor.
Genetik çalışmalar bugün dünyaya dağılan İnsanlığın birden fazla göç dalgasından ziyade; muhtemelen birkaç bin’i geçmeyen ana göçmenden oluşan, Afrika’dan yapılan tek bir çıkış hareketine katılanların soyundan geldiğini ortaya koyuyor
Reklam
Yaklaşık 60.000 yıl önce atalarımız Afrika’ya dağılmaya başladı. Gezegenin çevresinde tam olarak hangi güzergahı izlediğimiz ya da yeni alanlara ilk ne zaman ulaştığımız kesin değil. 
Sezgisel olarak düşünebileceğimizin aksine, buz devirlerini tetikleyen en önemli etmen kuzey kutbu‘nun kışın ne kadar dondurucu olduğu değil; yazın ne kadar serin olduğudur. Kuzeydeki daha soğuk yaz dönemi ile birlikte her kış yağan yeni kar tamamen erimediği için yıllarca üst üste birikerek yükselir. Daha serin kutup yazı da genellikle daha sıcak kış anlamına gelir ve buz tabakalarının birikmesine yardımcı olur. 
Birbirine sürtülen tektonik levha sınırlarını gösteren bir haritaya bakar ve üzerinde dünyanın en büyük uygarlıklarının konumlarını yerleştirirseniz şaşırtıcı derecede yakın bir ilişki ortaya çıkar. Çoğunluğu levha sınırlarının çok yakınında konumlanmıştır. Yeryüzündeki yerleşim için uygun olan arazi miktarı düşünüldüğünde bu çok şaşırtıcı bir ilişkidir ve şans eseri ortaya çıkması uzaktır ihtimaldir. Bilim insanları varlıklarını saptamadan önce ilk uygarlıklar binlerce yıldır tektonik kırıkların yanına sokulmayı seçmiş gibi görünüyorlar. Yerkabuğundaki bu kırıkların doğurduğu depremler, tsunamiler ve volkanların tehlikelerine rağmen antik kültürlerin kurulması için onları bu kadar cazip kılan levha sınırlarıyla ilgili bir şeyler olmalı.
Bütün türler gibi biz de çevremizin bir ürünüyüz. Biz Doğu Afrika’daki iklim değişikliği ve tektonizmadan doğan bir maymun türüyüz.
Reklam
Biz insanlar Neandertalleri kas gücümüzle değil beynimizle yendik ve ardından dünyanın hakimi olduk. Bunun nedeni muhtemelen atalarımızın Doğu Afrika’nın aşırı dalgalanan ikliminde daha uzun bir evrimsel geçmişe sahip olmaları ve bu onları Neandertallerden çok daha fazla beceri ve zeka geliştirmeye zorlamasıdır.
Türümüz yaklaşık 60 bin yıl önce ç Afrika’dan dünyaya yayıldı. Avrupa ve Asya’ya doğru ilerlerken daha önceki insansı göçmen dalgalarının soyundan gelenlerle- Neandertaller ve Denisovanlar- karşılaştık. Bu iki tür 40 bin yıl önce yok oldu ve geriye sadece anatomik olarak modern insanlar kaldı. Avrasya’ya doğru ilerlerken, yakın akrabamız olan insan türleriyle etkileşimlerimiz ve melezleşmemiz sayesinde, Homo Sapiens yaklaşık iki milyon yıl önce Afrika’daki farklı insansı türü çeşitliliğinin doruğundan yalnız bir tür haline geldi. Bugün biz kendi türümüzün, dahası tüm insansı ağacının hayatta kalan tek üyesiyiz.
Biliminsanları fosil kayıtlarına bakarak çok ilginç bir keşifte bulundu. Genellikle beyin hacmindeki artışla ilişkilendirilen yeni insansı türlerin ortaya çıkma yada tekrar nesli tüketme zamanlaması değişen yağış kuraklık koşullarının oluşturduğu bu dönemde rastlıyordu.
Hızla değişen koşullar, elinden her iş gelen ve uyum yeteneği yüksek insanların hayatta kalması kolaylaştırdı; böylece daha büyük beyin ve daha yüksek zekanın evrimi yönlendirildi.
111 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.