Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeryüzünün Tarihi İnsanlık Tarihini Nasıl Şekillendirdi?

Kökenler

Lewis Dartnell

Kökenler Gönderileri

Kökenler kitaplarını, Kökenler sözleri ve alıntılarını, Kökenler yazarlarını, Kökenler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
352 syf.
9/10 puan verdi
Kökenler
#kökenler #lewisdartnell konu insanlık tarihi olunca konuşulan liderler,savaşlar,dinler,vs.. Peki iklim değişikliği; göçler, tarım toplumuna geçişler, mülkiyet durumu, vs... nasıl etkiledi? Mesela Dağlık arazi özelliği Yunanistan'da demokrasinin gelişmesine yol açmış.. Atmosfer dolaşımının yapısı keşiflere, sömürgeleştirmeye ve ticarete yön vermiş.. Değerli madenler kısmında anlatılanlara göre bugün en önemli alanlarda kullanılan tüm madenlerin %90 dan fazlası hep Çin'de çıkarılıyor. Gelecek yıllarda üreten bir güç olarak Çin dünyada süper güç olmaya en yakın ülke. Kaynaklarını artırıp üretemeyen ülkeler yok olmaya mahküm gibi görünüyor. Sürekli gelişim şart.
Kökenler
KökenlerLewis Dartnell · Tellekt · 202059 okunma
Yunan tarihçi Herodotos'un MÖ 5.yüzyılda yazdığı gibi , Mısır "Nil'in hediyesi" dir.
Sayfa 82
Reklam
Büyük Karbonifer kömür tabakaları olmasaydı insanlık üç yüzyıl önceki teknolojik gelişimiyle duruyor olabilirdi. Hâlâ su çarkları ve yel değirmenleri kullanıyor ve tarlalarımızı atlı pulluklarla sürüyor olabilirdik.
Sayfa 276 - TellektKitabı okudu
Tarih boyunca ekosistemden aldığımız Güneş enerjisini başka bir şeye dönüştürmeyi ve bunun yerine bedenlerimize ve toplumumuza faydalı hale getirmeyi öğrendik. Ekinlerimizi olgunlaştıran ve ormanlarımızı besleyen şey Güneş ışığıydı. Gerçekten de tarihimizin büyük bir kısmında, uygarlığın üretkenliği fotosenteze bağlı kalmış ve yerleştiğimiz topraklarda bitkilerden ne kadar hızlı yiyecek ve yakıt üretebildiğimizle sınırlandırılmıştı.
Sayfa 266 - TellektKitabı okudu
Bugün yaygın olan bir görüşün aksine, Ortaçağ Avrupa' sında hiçbir eğitimli insan Dünya' nın düz olduğuna inanmadı.
Sayfa 235 - TellektKitabı okudu
İnsansıların [hominin] taş aletleri üretmekten bakırı ilk kez eritmeye geçmesi üç milyon yıl aldı ama Demir Çağı' ndan uzay uçuşlarına sadece üç bin yılda ilerledik.
Sayfa 165 - TellektKitabı okudu
Reklam
Uygarlığın öyküsü, ayaklarımızın altındaki gezegeni kazarak yeryüzüne çıkarıp şehirleri inşa etmek için biriktiren insanlığın öyküsüdür.
Sayfa 140 - TellektKitabı okudu
Toprak kaplar, -fırınlamadan önce toz haline getirilmiş bazı mineraller yardımıyla- sırla kaplanarak daha su geçirmez ve daha göz alıcı hale getirilebilirler ve anlaşılan o ki, insanların tesadüfen kurşun ve bakır gibi metallerin eritme sürecini bulmalarını sağlayan şey budur. Renkleri sevdiğimiz için metalleri keşfettik.
Sayfa 139 - TellektKitabı okudu
Verimli topraklar ekildiğinde, en ilkel tekniklerle bile, toplayıcılık ve avcılık için kullanıldığından on kat daha fazla yiyecek üretebilir. Ancak tarım aynı zamanda bir tuzaktır. Bir toplum tarımı benimsedikten ve sayısı arttıktan sonra, daha basit bir yaşam tarzına geri dönmek imkânsızdır: Daha büyük nüfus, herkese yetecek kadar yiyecek üretmek için tarıma tamamen bağımlı hale gelir.
Sayfa 79 - TellektKitabı okudu
Tahıl ürünlerinin tümü ot türüdür. Şaşırtıcı gerçek şu ki, otlaklara saldığımız sığır, koyun veya keçilerden hiçbir farkımız yok; insanlık ot yiyerek hayatta kalıyor.
Sayfa 78 - TellektKitabı okudu
Reklam
...aslında astrologlar haklıdır - ama kesinlikle düşündükleri şekilde değil. Diğer gezegenlerin gök kubbedeki hareketleri ruh halinizi ya da şansınızı belirlemez ama onların Dünya üzerindeki yerçekimsel etkileri çok daha derin bir şeyi etkiler: Yeryüzü ikliminin kendisini.
Sayfa 49 - TellektKitabı okudu
1994 yılında İran' ın güneydoğusunda yer alan küçük çöl köyü Sefidab bir depremle tamamen yıkıldı. İşin ilginç yanı Sefidab' ın son derece uzakta olmasıydı. Hint Okyanusu' na giden uzun bir ticaret rotası üzerindeki birkaç duraktan biri olan Sefidab, her yönden 100 kilometre içindeki tek yerleşimdi. Yine de deprem, köyü inanılmaz bir hassasiyetle hedef aldı. Daha sonra Sefidab' ın yerin çok altında uzanan bir bindirme fayının tam üzerine inşa edildiği ortaya çıktı. Fay o kadar derindeydi ki yüzeyde, bir uyarı yamacı gibi, varlığına dair belirgin bir işaret oluşturmamıştı ve bu yüzden jeologlar tarafından daha önce tespit edilememişti. Geriye dönüp bakacak olursak tek işaret, kasabanın yanında yüz binlerce yıllık deprem hareketlerinin üzerinde yavaşça yükselen, sıradan, hafifçe kıvrılmış bir sırttı. Yerleşimin buraya kurulma nedeni bu sürekli tektonik yukarı itmenin sırtın tabanında yer alan ve kilometreler boyunca çevredeki tek su kaynağı olan kaynakları korumuş olmasıydı. Fay, çölde yaşamaya izin veren koşulları yaratmıştı ama aynı zamanda öldürme gücüne de sahipti.
Sayfa 38 - TellektKitabı okudu
Eğer birbirine sürtünen tektonik levha sınırlarını gösteren bir haritaya bakar ve üzerine dünyanın en büyük uygarlıklarının konumlarını yerleştirirseniz, şaşırtıcı derecede yakın bir ilişki ortaya çıkar. Çoğunluğu levha sınırlarının çok yakınında konumlanmıştır. Yeryüzündeki yerleşim için uygun olan arazi miktarı düşünüldüğünde bu çok şaşırtıcı bir ilişkidir ve şans eseri ortaya çıkması uzak bir ihtimaldir. Bilim insanları varlıklarını saptamadan önce, ilk uygarlıklar binlerce yıldır tektonik kırıkların yanına sokulmayı seçmiş gibi görünüyorlar. Yerkabuğundaki bu kırıkların doğurduğu depremler, tsunamiler ve volkanların tehlikelerine rağmen antik kültürlerin kurulması için onları bu kadar cazip kılan levha sınırlarıyla ilgili bir şeyler olmalı.
Sayfa 35 - TellektKitabı okudu
Bütün türlerin gibi biz de çevremizin bir ürünüyüz.
Sayfa 34 - TellektKitabı okudu
Geçmişimizi bilerek bugünümüzü anlayabilir ve kendimizi gelecekle yüzleşmeye hazırlayabiliriz.
Sayfa 16 - TellektKitabı okudu
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.