Jean Baptiste Grenouille istenmeyen bir bebek olarak dünyaya gelir.Annesi idam edilir.Yapayalnız kalan bu bebeği hiç kokmuyor diye kimse bakmak istemez.Jean büyüdükçe kokulara aşırı hassasiyeti olduğunu anlar.Nasıl mı rüzgarın esip getirdiği bütün kokuları atomlarına kadar ayrıştıracak kadar.Tam 7 yıl bir mağarada yaşar kokulardan rahatsız olduğu için.Ama bir gün farkeder ki kendisi kokmuyor.İnsanlar onu sevsin diye müthiş bir koku yapmak ister.Ama öyle çiçekten böcekten değil bildiğiniz öldürdüğü gencecik kızların terlerinden,kendine has kokularından bunu elde etmek ister.Peki Jean başardı mı yani gerçekten mükemmel kokarak insanlar onu sevdi mi?
Kitap öylesine dehşet ki düşünsenize kendisine sizin kokunuzdan parfüm yapmak isteyen bir psikopat var.Asıl adı Parfüm olan kitap daha çok dikkat çekmesi adına Koku diye çevirilmiş.Bence iyi de olmuş.Kitabı okurken şunları sorguluyorsunuz hepimiz terliyoruz yada rahatsız olduğumuz kokularımızı gizlemek adına parfümler sıkıyoruz başka bir kokunun altına saklanmış olmuyor muyuz?Hele ki günümüzde bu durum öylesine gelişti ki burca göre,cinsiyete göre,ten uyumuna göre bile kokular var.
”Parfüm zaman içinde yaşar;gençliği,olgunluğu,yaşlılığı vardır.Ve ancak hayatının üç çağında da aynı hoş biçimde koku veriyorsa başarılı olmuş denebilir.””Kokuların öyle inandırıcılığı vardır ki;sözden,gözle görmekten,duygudan,iradeden daha güçlüdür.”
Keyifli okumalar.