Sözler ve Alıntılar
Evliya çelebiye göre 17. Yüzyılın ortalarında ,57 grupta örgütlenmiş 1100 lonca faaliyet gösteriyordu. Sadece kasapların, fırıncıların değil hırsızların ve fahişelerin de kendi loncaları vardı.
Tereyağı ve tuz Kırım’dan, şeker Kıbrıs'tan, sabun Suriye'den temin edilirdi. Yaş meyve ve kümes hayvanları Osmanlı İmparatorluğunun meyve bahçesi denen, Karadeniz kıyısı boyunca doğuya doğru uzanan bölgede yetişirdi. Kuru üzüm, badem, incir ve balmumu Batı Anadolu’dan, büyük İzmir limanı civarındaki bölgeden sağlanırdı.
Hem iyi bir hükümdar , hem de iyi bir Müslüman olunamayacağı için , Bayezid'in oğullarından biri Korkut , padişah olmak istemedi.
1650'lerde IV Mehmed tebdili kıyafet eder ve kendisini uzaktan izleyen cellatlarıyla çarşıyı dolaşırdı. Thevenot şöyle yazar: " Bazen bir fırına girip ekmek satın alır, bazen de kasaptan et isterdi. Günün birinde kasaplardan biri kendisine belirlenmiş olan fiyatın üzerinde et satmaya kalkıştı. Cellata işaretini verir vermez adamın kafası hemen orada uçuruldu.
Boğaz içi balıkçıları öylesine hünerliydiler ki ,1723 yılında Fransız balıkçılığını canlandırma programının bir parçası olarak Fransız sanatçı Jean-Babiste Vanmour Denizicilik Bakanı tarafından balıkçıların avlanma yöntemlerini gösteren on iki adet resim yapmakla görevlendirdi.
Muhtemelen Ermeni kökenli olarak Anadolu'da doğan Sinan, devşirme yöntemiyle İstanbul’a getirilmesinin ardından mühendis olarak hizmet vermişti.
Konstantiniyyelilerin mideleri o kadar ayrıcalıklıydı ki, bir keresinde 1577 yılında , Balkanlar'da koyun ve kuzu kesimi tümüyle yasaklandı. Koyunların hepsi başkente tahsis oldu. Taşrada yaşayanlar keçi veya sığır eti yiyebilirlerdi.